Dakaretai Otoko İchii Ni Odosarete İmasu

#daha/dirayetli/ukeler/istiyoruz#

Bu günlerde yaoi animeler peş peşe geliyor bildiğiniz gibi o yüzden bunun hakkında ikinci bir yazı yazmazsam kendi fujoshiliğimden utanırdım sevgili gençlik. Bu arada pat diye daldım konuya nasılsınız iyisinizdir umarım. Ben aynıyım bu arada ne ileri ne geri şeklinde takılıyorum. Şu aralar biraz eski biraz yeni serileri okuyorum işte edit dizi düzenleme derken yuvarlanıp gidiyorum kısacası.

Animeyi bilmeyen yoktur sanırım. Dakaretai Otoko İchii Ni Odosarete İmasu animemiz. Mangaka Sakurabi Hashigo. Anime yapımcısı ise CloverWorks çok şükür ki. Kadokawa Shoten olsaydı zaten kriz geçirirdik. Bu arada bendeki bu stüdyoya karşı gelişen nefret ne zaman bitecek acaba. Adamlar aslında işini iyi yapıyor ama ne bileyim şimdi başka yapımların yaoi animesini izleyince yapılan diğer animelere biraz üzülüyorum. Yani daha kaliteli ve sansürü az yapılabilir gibi geliyor. Tabi dozajında olmak şartıyla çok hard şeyleri zaten sevmiyoruz bildiğiniz gibi.

Öncelikle animeyi sevdin mi diye sorarsanız sevdim. Grafikleri iyi yüksek kalite. Ama... işte o amanın altını bir doldurayım. Ne ettin sen Takahashi Hiroki demek istiyorum izninizle. Ana karakter Takato Saijou'nun sesi neden o kadar kalın bir ses arkadaşlar. İlk önce sesin karaktere çok gitmediğini düşündüm. Ama aslında olması gereken ses o gibi. Zira karakter bu işte yıllarını vermiş deneyimli bir aktör. Yani yaşını başını almış bir karakter. 20 yıldan bahsediyoruz bu adam 30 35 40 civarı olmalı değil mi?  O yüzden bu ses yadırgama sorununu 2. bölümde çözdüm gibi ama ilk duyduğumda ne kadar kalın bir ses diye düşünmeden duramadım.

Bu arada karakterimiz on numara yakışıklı tam benim kalemim diyeceğim bir çizime sahip. Seksilik ve havalı olma durumundaki o ince çizgide duruyor. Evet tam o ufuk çizgisinde çok cool yani.:) Bunun aksine Junta'nın sesi gerçekten olması gerektiği gibiydi. Beğendim. Zaten cd dramadaki kişiler olduğu için daha önce cd dramayla okuyan kişiler çok şaşırmamışlardır. Ben maalesef anime geldikten sonra mangayı okudum. Belki önceden okumuşturum ama hatırlamıyor da olabilirim.

Bunun dışında grafikte belkide biraz yadırgadığım garip gelen boyun çizgileri oldu. Yani sizinde dikkatinizi çekmiştir bu çizgiler. Mangaka öyle çizdi diye animede de  o çizgileri koymak zorundalar mıydı bilemedim. Siz içinizden cidden "sevdi mi bu animeyi şimdi" diye geçirebilirsiniz ama hikaye olarak da bazı yerleri garipsedim diyebilirim.

Mesela ilk bölümden ukenin yatağa atılma kısmı bende derin düşünceler oluşturdu diyebilirim. Yaa biraz dayan yani ne bu. Direk kucaklamak istiyorum diyen herkesin alt.. mı yat....sun.(sansür kullandım ama anladınız siz:) Ama durum bu. Ayrıca sektörde 20 yıllık tecrübesi olan birinin ilk öpücüğü gibi bir olay mı veya ilk gecesi hadi ama biraz daha realistlik beklerdim ben. Burada animeden ziyade mangayı eleştiriyorum yanlış olmasın arkadaşlar. Zira artık dayanan karşı çıkan ukeler görmek istiyorum. İlk başta seme biraz meyilli oluyor ondan sonra hep peşlerinden ukeler koşuyor ilişkiyi uke düşünüyor uke kıskanıyor bu ne yani ukeler ölsün yani çekilecek dert değil.  #dahadirayetliukeleristiyoruz# diye etiket oluşturma noktasına geldim.

Arkadaşlar yukarıdaki gif tamamiyle 2. bölümdeki bal sahnesi için kullandığım bir gif. Gözlerim mi kanadı desem yoksa sahnenin olduğundan daha naif gösterildiği için tebrik mi etsem ne yapsam bilemedim. Şimdi o bal o şekilde vücutta akmaz onu bir geçeceksin. O sahnede full aklımda olan buydu yani. Yapışır ve iğrenç bir şeye dönüşür o olay. Ama tabi bunun anime olduğu aklıma geliyor ve gerçeklikten bir nebze uzaklaşıyorum. Sanırım biraz fazla realist havamdaydım zira bu tarz sahneleri zaten çok görmüyoruz bir de eleştirmek neyse densizliğime verin.

Yaoi anime

Yarichin Bitch Club 

Merhaba gençlik nasılsınız inş. her şey iyidir. Beni sorarsanız her zamanki gibi değilim zira biraz gribim ve yatakta yatmanın nimetlerinden faydalanıyorum. Kısacası acayip sevinçliyim. Zira en son böyle yattığım zamanlarda kaç tane dizi bitirmiştim. Winter is comingli Got ve How to get away with a murderer bunlardan bir kaçı idi. Bu dönemde de 4 sezonunda kaldığım murderer'den devam edip tekrar günceline getirdim. Kısacası gece hem hasta hem baş ağrılarınız varsa dizi izlemek en iyisi. Özellikle benim gibi kendi kendine panik atak krizleri geçiren (veya geçirdiğini sanan:) kişiler için bire bir iyi bir olay. Neyse bu hafta ilk anime ile başlayacağım. Bildiğiniz gibi Yarichin bitch club'un ovası geldi.

Şuraya da ateşli gifimi bıraktıktan sonra ovaya geçebilirim. Daha önce mangasıyla ilgili bir iki kelam etmiştim hatırlarsanız hani şu kitabı kapağına göre yargılamamalı kısmı. Başta uzak durup sonra okuduğum bir mangaydı. O yüzden konuya hakimim. Gerçi şimdi sorsanız kim kiminleydi söyleyemem zira unuttum ama mangaya bir kere üstten baksam hatırlarım. Anime grafik olarak iyiydi zira bilmediğim bir stüdyodan çıkma bir yapım o yüzden hakkında çok bilgi sahibi değilim ama Kadokawa shoten el atmadığı için sevindim. O vakit soft bir anime izlerdik. Başka yapım olunca biraz sahnelerin dozajı artmıştı. Sansür tabi ki olacak ama zaten olan biteni anlıyorsunuz.

Bana göre istediğim karakterlere şu anlık birlikte olmadı ama bekliyorum. İki yüzlü meleksi şeytanı bu bölüm de göremedik. Onla ana karakter olursa üzülürüm cidden. Ve de o manyak gayet iyi yansıtılmıştı. Özellikle sondaki o normal konuşması beni benden aldı. Seiyuusu neler çekmiştir kim bilir. Anlaşılmayan şeyler söylerken gayet başarılıydı bence. Kısacası ben beğendim sayılır yani kötüleyeceğim bir yeri gözüme çarpmadı. Sahneler de yerinde cüretkardı ki böyle bir konuda olması gerektiği gibiydi. (Belki o üçlü sahneyi vermeselerdi diyeceğim ama gözümüz gönlümüz açıldı daha ne olsun xD)

Şimdi baktım da belki biraz salya kısmını az tuta bilirlermiş.:) Anladınız siz beni değil mi:) Yani nedir o sürekli el ağızda. Bunun dışında Tanaka Ogeretsu'nun çizimini beğenirim. Biraz hard da yakın ama karakterlerini de geri bırakmayan hikayeleri var. Escape journey okumayan kalmamıştır zaten dimi.Yoksa okumadınız mı hemen çarpıya basıp mangayı okuyun bir zahmet.^-^ (Mangayı yazısında üstte tutan bloggerım şu an:)

Şimdi size eğer çıkarsa çok süper olacak bir seriyi haber vereceğim. Şahsen ben 4 değil 10 gözle falan bekliyorum. Honto Yajuu'yu sevdiğimi bilmeyen yok dimi. (gerçi o göz çizimi hala düzelmedi ama olsun ühüühhüü:(

Durun animesi falan gelmeyecek. Heyecan yapmayın. Sadece bu konuyu biraz anımsatan bir seri gelecek.

HIStory3: Trap (2019)'da çıkacak. Hikayesi de polis memuru ve bir gangster arasındaki aşk. Tanıdık geldi sanırım. Zaten HIS serilerinin hepsi çok güzel. Liste vermiştim bu konuda ama yine bakmak isteyen şuradan Hıs serilerine bakabilir.:) Dizi 20 bölüm şeklinde verilmiş ama emin değilim hangi HIS serisi bu şekilde verildi ki. En fazla 8 bölüm falan geldi serilerden. Gerçi History 2 crossing the line'ın 2. sezonu gelecek. Şimdilik onu beklemekteyiz. Trap'ın yayında HIStory3: Miracle (2019) da gelecekmiş. Bunda da 20 dendiğine göre bölüm sayısı bir şey ifade etmiyor.:) Kısacası merakla bekliyorum seriyi.

Birazda artık sıkıcı hale gelmeye başlayan Love by chance'den bahsedeyim. Evet sıkıcı dedim benimle belki aynı fikirdesiniz belki değilsiniz ama ana çiftten gerçekten sıkıldım. Hele ki son bölüm ha öptü ha öpücek tarzında saçma bir şeye dönüştü. Yani tamamiyle cinsellik meraklısı 2 genci izler gibiydim. Aralarında ki o göremediğim sevgi yok oldu gitti. Zaten yoktu bari biraz olan kısmı kalsaydı. Gerçekten o ikilinin sahnelerini geçmek istedim. Beni tek bağlayan şu yukarıdaki çift oldu. Şimdi onları bekliyorum. Gerçi tsundere! karakterimizin verdiği öpücük karşısında diğeri şaştı kaldı. Ben belki iter vurur falan diyordum. Bu arada tsundere olduğunu başta anlamayan ben "neden haşin erkeğimiz öptü ki" diye sorunca ikizimin "o tsundere de ondan" sözleriyle aydınlandım.

Gerçi bu karakteri daha anlamış değilim bir diğer pörsük dudaklıya yavşıyor (evet bal dudaklıdan pörsük dudaklıya terfi ettirdim kötü anlamda.:) ama cidden beni gıcık ediyor yani hakketti bence bu tanımı:) bir dönüp geveze karakterimizi öpüyor.  Heyy genç kendine gel derdin ne oğlum senin diye sorasım geliyor cidden.

Oooo hasta hasta iyi yazmışım valla. Artık yavaş yavaş bitirmeliyim. Bak yine mangalardan bahsetmedim ama ben ne yapayım gündem de başka şeyler vardı. Bir ara sadece mangalardan bahsettiğim bir yazı yazsam fena olmaz bu arada. Neyse ben yavaştan kaçarken sizde kendinize dikkat edin please. Bu arada buradaki fan yapımı Honto yajuu anime trailerine bakmayı unutmayın.:) 

Not: Sanki başka bir şeyden daha bahsedecektim ama unuttum.:(

Bl diziler mi yine mi?

 Bl Diziler

Naber gençlik öldünüz mü yaa nerelerdesiniz. Böyle saçma bir giriş yaptığıma göre ya yazacak konum yok yada saçmalayıp aklıma bir şeyler getirmeye çalışıyorum. Öncelikle size her zaman ki gibi niye arayı uzun tuttuğumun hesabını vermem gerek ama gerçekten bahanem yok bu hususta ilham perileri eğer gerçekten varsalar bana küsmüş olmalılar zira hiç yazasım gelmiyordu. Gelse dahi buna enerjim ve size sunacağım içeriğim olmadığı için yazmıyordum. Zaten yazılarıma baktığınızda son yazılarım anlam olarak o kadar tek düze ve içerik olarak basit şeylerdi ki kendimi öldüresim geliyordu. Bu konuda üzgünüm. :( Yılların getirdiği bir depresyondayım sanki. Yeni yaoi mangaları okumadığım için de olabilir. Zira kapaklarına bakıp geçme aşamasındayım. O yüzden belki bl dizilere sarmış bulunuyorum.

Yeni takip ettiğim bl dizi Love by Chance. Bu diziyle ilgili ne deyim bilemiyorum. Ukeden başlarsak eğer biraz saf ve alık olduğunu kabul edelim lüften. Hımm olmadı gibi yada biraz tutuk ve çekingen. Yok yok bu da olmadı hımmm bu ukeyle ilgili garip olan şeyler var. Donuk desem olur mu. Neyse adını koyamıyorum ama ilk izlediğimde bana biraz garip geldi. Hatta semenin peşinde koşmasa neler derdim neler ama işte semenin peşinden de koşuyor o yüzden bir şey diyemiyorum.

Kusura bakma ama o bal dudaklarınla bizi kandıramazsın. Hayır hayır kesinlikle olmaz. Her bal dudaklıya kanmayız dediğim anda bir bakmışım serinin müdavimi olmuşum. Seme hakkında bir iki kelam edersem eğer o ne iyi niyetli ne akıllı ne ben zengin arkadaşa sahip olsam bile onun paralarını çocuk esirgeme yurtlarına bağışlatıp kendim gibi fakir yaparım duruşu.:) Kısacası adam cool adam iyilik timsalinin vücut bulmuş hali. Hele o 4. bölüm yok mu beni benden aldı resmen. Diğer çift için bir şey diyemem hani şu çok konuşan ve zengin çocuk ile ilgili çünkü fazla görmedik ileride inş.

Serinin müzikleri biraz başka bir bl diziyi hatırlatıyor bu arada ama hangi seri olduğunu tam çıkartamıyorum.2 moons serisi miydi acaba. Neyse efendim bunun dışında kötü çocuğun illede para para diye diretmesine acayip sinir oldum. Yeter daa hem dövüyorsun hem para para ver diye bağırıyorsun sen ne çeşit bir o...u ç...n. Bak ağzımı bozdurdun bana hiç küfür etmem normalde ayıp yaa. Ama çok sinirimi bozmuştu izlerken. Okane ga nai'de bile bu kadar paranın lafı edilmedi. Ayrıca ukeye bir şey yapmaması sevindirici. Ben tam ahanda taciz geliyor dediğim sırada iyilik timsali sememiz yardıma koşuyor. Resmen hizmetçi istemeyen gerçeği gördü olayı yani.

Yaoi Webtoonlar

Kendi İçinde Ayrılan Webtoonlar

Öncelikle saat şuan 23,32 aslında bu saatlerde hayatta yazı yazmak söyle dursun bilgisayarın b sini açamazdım ama bu gün bir değişiklik olsun diye bu saatte yazıyorum. Belki değişik ilhamlar gelir belki de hayaletler. Ne alaka demeyin son zamanlarda pintipandanın videolarını izliyorum ve son günlerde korku oyunlarını izleyince valla salondan kendi odama geçmeye korkar oldum. Kendisinin youtube kanalını takip ediyorum benim gibi oyun videolarını izleme meraklısıysanız bir bakın derim. Bende ps4 olmadığı için ne oyunlar varmış şeklinde ekrana ağzım açık bakıyorum cidden. Gerçi bize o oyun konsolu alınsa evde cinayet çıkar. Bildiğin annem bizi şişler. Zaten mobilden oynadığımız oyun yüzünden bir dizi kavga çıkıyor. Bu ev ikinci bir oyun vakasını kaldıramaz arkadaşlar. Neyse biraz en sevindiğim konudan bahsedeyim. Geçen yazımda bahsettiğim Guardian – 镇魂 dizi için düzenlemeye başladım. Bunun için Morfansub grubuna teşekkürü bir borç bilirim. Zira kapılarını çalıp size yardım edeyim diyen benden. İsteseler reddedebilirlerdi ama sağ olsunlar kabul ettiler. Sexy öğretmenimi doya doya inceleye biliyorum bu sayede.

Bu günkü konumuz webtoonlar. Yani aşırı tüketimden kendi değerleri düşmüş webtoonlar desek daha doğru olur. Bir anda patladığı konusunda hem fikiriz bu arada değil mi? Yani zaten vardı ama bir anda bir furya şekline girdi giyebiliriz. Peki ama belli webtoonlar dışında hangisinin adını 3 gün sonra hatırlıyoruz sorarım size. Hangisinin adını görüce hikayesini ve karakterlerinin adını hatırlıyoruz.

Örneğin Bj Alex webtoonunu çok net hatırlıyoruz. Karakterlerini çok iyi biliyoruz peki ama her webtoonda bu geçerli mi? Bu webtoonu bu kadar ünlü yapıp diğerlerini unutturan  olay ne acaba nedir? Bu arada bu ikisini ana çiften daha fazla sevdiğimi belirtmeliyim. Zaten çoğu kişi ana karakterlerden çok yan çiftlerin hikayesini daha fazla merak ediyor. Ana çift yapacağını yaptığından hikayedeki yan karakterlerin durumu heyecanlı hale geliyor.

Başka hikayedeki yan çift mesela Love illusion webtoon da ana karakterler. Bu webtoonda herkesin beklediği webtoonlardan birisi. Aslında bütün webtonlar kendi içinde çok iyi çizime sahip heyecanlı hikayeleri var ama bir anda unutuluyorlar. Bu çiftin öncesindeki webtoonun adını net hatırlayamıyorum mesela. En fazla bulursam haa buydu dimi diye söyleniyorum. Bu orada o webtoonda çok iyiydi okumanızı tavsiye ediyorum.

Here u daki karakterleri çok iyi biliyorum ama adları nedense bende yok. Belkide Çince olduğu içindir. Yani direk Takano veya Tatsumi senpai gibi onların adlarını söyleyemiyorum. Halbuki 3 yıl gelmese Koi suru boukun ve sonra gelse adını hala hatırlıyor olurum Morinagaaaa hala senpai seni red mi ediyor hayıflanırım. Ama başka webtoonlar da öyle olmuyor anacağım. Ana resmi görsem hikayeyi hatırlamıyorum. Bazen okuyorum çok seviyorum ama aradan vakit geçince karakterleri hikayeleri falan hep kayboluyor aklımdan. Tekrar baştan okumam gerekiyor. Aynı şekilde olan mangalar yok değil mi var tabi ki ama webtoonlar kadar yok. Belki de ilgim mangalar üstünde çok yoğun olduğu için. Ama hissiyat olarak mangaları daha okunabilir ve kaliteli buluyorum.

Örneğin Killing stalkingin deki o mutfak seramik desenleri. Artık o kadar fazla gördüm ki o mavi deseni yani kadın bıkmadı ponciklerim. Sürekli bir mutfak çizimi var webtoonda. Yeni yerler arıyor gözlerim ama o merdivenleri defalarca çiziyor. Sanki 2 katlı ev mutfak ve merdivenlerden ibaret. Yani webtoonların bir sorunu da paneller anlayacağınız. Arda arda çizmeleri bir süre sonra sıkıyor. Mangalar da ise paneller daha estetik ve farklı. Webtoonlar öyle değil ne yazık ki. Mngayı renkli çizdiklerinde ise hiç güzel olmuyor bu arada. Çizgi romandan bir farkı kalmıyor anlayacağın.

Neyse aslında odak nokta bir anda hayatımıza giren webtoonların kendi arasında da çok fazla ayrıldığı. Kısacası iyi çizen olayı götürüyor. Diğerleri ise günü kurtarmalık okuduklarımız oluyor diyebilirim. Bu konuda okuyucu önemli desek yerinde. Zira takip ettiğim bir kaç webtoon dışında çok fazla webtoon okumuyor. Gerek webtoonun kendisinden gerek çevirilerden dolayı uzak duruyorum. Okuduklarım da ise yeni bölüm gelse de acaba bunu okudum mu diye başa dönme olayı vuku buluyor.  Bayramda verdiğim webtonlara göz atarsınız. Gerçi zaten okumuş ve yeni bölümlerini bekliyorsunuzdur. Bunun dışında herkese iyi bayramlar. Bu bayram bir Harry potter filmleri serisi yapalım diyoruz bakalım eğer hepsini izlersek yazarım. Beni özleyin bakalım.:)

Guardian – 镇魂

Yeni bir çift daha mı keşfettim ne

Bu gün acayip moralim bozuk ama uzun süre yazmayınca bir el atayım buraya dedim.:) Şu günlerde diş eti hastalığı dediğimiz şey mahvetti beni. Ve nerede olduğunu bulamadığım ağız içi yara var. Diş etleri sorunu büyük olay anlayacağınız. Tuzlu suyla ağzıma çalkalamaktan helak oldum yani. Dişçi randevuma da en az 10 gün var. Hadi şimdi bir de onu bekle. Sonra intihabın geçmesi için 1 ay ilaç içeceğim muhtemelen bir de onunla uğraş. Hayat cidden acımasız olabiliyor. Aman deyim siz sağlığınıza dikkat edin.

Neyse uzun süre nerelerdeydim derseniz edit işlerim şu sıra tavan yaptı onunla uğraşıyorum. Bir mangadan neredeyse 4 cilt çeviri geldi. Bir anda cilt cilt çeviriye boğulduk. En sevdiğim manga olduğu için bana çok koymuyor ama yinede bir anda bu kadar birikmesi.... Bir şekilde halledeceğiz artık. Bunun dışında yeni bir bl olmasa bile bromance çifti buldum size ondan bahsedeceğim.

Yeni bir Çin dizisi keşfettim ve yeni bir çift buldum. Altın bulmuş kadar sevindiğimi itiraf etmeliyim. Guardian – 镇魂 dizimin adı ve (evet artık bebeğim gibi sahipleniyorum:) onu Türkçe olarak çevirtmek için her yola başvuruyorum. Hatta siz sadece çevirin ben bütün video düzenleme işini üstleneceğim dediğim halde şu anlık geri dönüşlerin çoğu olumsuz. Eğer iyi derece İngilizce biliyorsanız ve dizi film çevirmişliğiniz varsa eğer benimle iletişime geçin lütfen. Mail adresimi bilmiyorsunuzdur belki  yaoiturkce@gmail.com bu adrese yazın ben hemen geri dönüş yaparım size.  Bu diziyi Türkçe olarak izlemek isteyen bir çok fujoshi mevcut. Fantastik dizi sever kişilere sesleniyorum özellikle. Çünkü dizimiz doğa üstü şekilde ölmüş kişileri araştıran bir dedektif ve sexy öğretmenim arasında geçiyor.

Bu sahne efsane arkadaşlar. Kalbimden vurulduğum en mükemmel sahnedir kendileri.

Sexy derken ultra sexy, şirin, sevimli, acayip yakuşuklu ve resmen Davinci'nin elinden fırlamış tabloya benzeyen bu üsteki şahıstan bahsediyordum. Kendisi de zati o olan üstün kişilerden biri dizide. Çok spoiler vermekte istemiyorum açıkçası. Bu arada ikizim resmen bana ihanet etti ve sexy öğretmenime yakuşuklu değil dedi. Siz ne diyorsunuz bu konuda görüşlerinizi merakla bekliyorum.

Dediğim gibi bromance dizimiz buna rağmen ultra hofuduk sexy öğretmeniz o kadar güzel yansıtmış ki karakteri ayrıntılarda kayboluyorsunuz. Dedektif biraz bu konuda pasif gibi ama o da güzel oynamış.

Dizinin şu anlık 4 bölüm İngilizce alt yazısı var. 27. bölüme kadar raw olarak ben izledim. Evet Çince bir diziyi Çince bir şekilde izliyorum yooo hayır çatlak falan değilim sadece biraz takıntılıyım.:) Arada durdurup önemli yerleri google translate ile telefon kamerasıyla çekip çeviriyorum. Tabi bu çok önemli sahneler oluyor. Onun dışında dizim 40 bölüm ve 45 dakika süresi var. Biraz uzun ama ben hiç geçmeden izliyorum o denli güzel bir dizi.

Onun dışında güzel bir film izledim yazmayacağım. Ya da dur yazayım elime mi yapışacak. The moment filmin adı. 3 çiftin hikayesini anlatıyor ve bir çifte bizden. Belki sonraki yazılarımda bahsederim. Şu anlık burada kesiyorum yazımı. Dediğim gibi Guardian dizimi çevirecek birini arıyorum. Eğer sizde diziyi benim kadar sevdiyseniz lütfen iletişime geçin. Aslında birinden daha haber bekliyorum ama hala cevap vermediğine göre o da olumsuz olacak sanırım. Böyle yapmayın ama bl değilse ne olmuş. Bromance neyinize yetmiyor. İlla bir iki öpücük mü görmeniz lazım. Bakışlar neyinize yetmiyor. Ya da diğer kişiyi kendinden bile daha fazla önemsemesi neden yetmiyor. Noveli zaten bl ama Çin de ki kısıtlamalardan dolayı dizi bromance olmuş. Gerçi seni 10 bin yıl bekliyordum kardeşim (gerçek kardeşi değil mecazi anlamda.) gibi ifadeler var ama kendimizi kandırmayalım kimse kardeşini 10 bin yıl beklemez. Böyle kardeşlik olmaz arkadaşlar olsa olsa aşktır o kardeşlik olsa duramazdı.:)

Tamamdır bu sefer kesin bitiriyorum bu yazıyı. Tatilde fazla dışarıda dolaşmayın aman sıcak çarpar diyerek uyarımı da yapıyorum bu arada şu videoyu da izleyin ve izletin arkadaşlar.

https://www.youtube.com/watch?v=Dc7Tk3d4KRE 

Bayram öncesi tavsiyeler

Alınmaca yok yine bl diziler:)

Öhöömm bayram öncesi bir yazı yazayım dedim. Ramazan dolayısıyla çoktandır yoktum. Oruç bu sene kolay tutuluyor. Sadece sahura kalkma kısmı beni epey zorladı. Sizde rahat gene tutuyorsunuz inş. Onun dışında manga okumaları yine gece yaptım ama her yer webtoon olduğu için aralarda çıkan güzel mangalara baktım. Bu yazımda bayram öncesi okunacak mangalara değil bl dizilere yer vereceğim. Şöyle tatilde güzelcene dizi izleyelim değil mi?

Peki ilk önce klasik Sotusla başlayalım. İçinizde hala izlememiş olan yok ben bilmem Sotus o ne yenilebilen bir şey mi diye soranlar varsa hemen sağ köşedeki çarpıya basıp kendini camdan atsın bir zahmet. Yada durun bu mütüşümsü seriyi izlemeden ölmenize razı olamam. Yine çarpıya basıp hemen izlemeye koyulun.

Bütün seri boyunca Kristin boynuna kilit vuran Singtoyu ve tsunderelikten hafif iş kolikliğe geçen Krist'in güzelim serisini izlemeden olmaz çünkü. 2 sezon var zaten ikisinin de Türkçe alt yazısı mevcut. Sakin kafayla gece vakti izlemeniz acayip tavsiye olunur.:)  Hatta yatağınıza uzanıp laptopla falanla izlerseniz daha da bir şahane olur. Yalnız dikkat edin anneniz sizi gece vakti basmasın. Aile faciasına kurban gitmenizi istemem.

2.olarak History right or wrong serisi. Gerçi seme karakteri sizi pek kendine çekmez gibi gözükse de hikaye olarak çok güzel ve etkili. Oyuncular da yapay durmamış. Araların da ki ilişki gayet yerinde ve güzel ilerliyor. Hatta karısına karşı bizim ukeyi savunduğu kısım harika. Kadının gözünün içene baka baka diğer ukemizi seçiyor çok mütüşümsü bir olaydı cidden.:)

Peki biraz bl diziye ara verip güzel bir mangaka ve manga okumak isterseniz eğer benim yegane favorim kesinlikle Hana wa Saku ka. Ki kendisinin editine talip oldum. Çok yakın olmasa bile bu mangayı Türkçe hale getirmek istiyoruz. Zaten Planlanan Projelerimizde mevcut kendisi. Aynı şekilde Hidaka Shoko hem çizim olarak hem hikaye olarak acayip beğenerek okuduğum bir mangakadır. Çok seviyorum bu kadını ve bütün serilerini takip ediyorum. Sizi içine alan bir havaya sahip. O an ne derdiniz varsa size unutturup hikayeye bütün olmanızı sağlıyor resmen.

3. olarak Kiss me again'den Pete Kao ikilisinin bölümleri. Kesinlikle tümünü izlemenize gerek yok. Sadece bunlara ait bölümlerin olduğu İngilizce videoyu bulabilirsiniz. Şu anlık kaza sonucu öpüşen ikilimizin arası pek yok hem zati seme kılıklı olan bir sevgiliyi bırakıp diğeriyle çıkıyor ve sürekli ukeyle kavga içerisinde ama bencesi böyle daha güzel. İleride zaten iyi geçinirler.

Son olarak vermekte kararsız kaldığım ama hadi vereyim dediğim bir seriye. Golden serisi. Henüz İngilizce alt yazısı yok. Raw olarak izliye bilirsiniz. Ayrıca ukemiz aslında serinin kötü adamı bile olabilir. Zira cidden kötü karakter. İngilizce olarak izlemediğim için olayı tam çözemiyorum ama uke geldiğinden kötü karakter rollerine konan müzikler de eşlik ettiğine göre teorim kesinlikle doğru olmalı. Yinede bütün bu olumsuzluklara rağmen kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.:)

Neyse bu günlük bende bu kadar. Fazla tavsiye vermedim ama gerekte yok zati. İzlemek isteyen her zaman izler. Bayram tatilini beklemeye gerek yok. Zira izlemiştirsiniz.:) Hatırlatma yazısı gibi oldu bu da. Size iyi bayramları şimdiden diyorum ama daha 1hafta gibi bir şey var. Lakin şimdi fırsat buldum yazmaya ben ne yapayım. Oruçlu şekilde çok fazla hot gif koydum o yüzden biraz buruğum ama olsun.:) Kendinize dikkat edin. Bir daha ki yazıma kadar hoşça kalın.:)

2 manga 1 dizi 1 film üçlemesi

Ortaya Karışık Vol Bilmem Kaç

Naber gençler ve genç kalanlar. Bir de benim gibi genç olup yaşlı hissedenler.:) Bu gün güzel bir kaç yaoi mangadan bir kaç bl diziden falan bahsedip günü bitireceğim. Aslında tam depresyonik havanızda okumanız gereken mangalar klasiğinin 3. yazısını yazma havasındayım ama öyle fazla dram okumadım o yüzden yazamıyorum. Zaten çok fazla manga da okuyamıyorum zira mangalar bitmiş. Bitmiş derken çevirenler webtoonlara sardı sanırım manga çıkartmak yerine webtoon çıkarıyorlar. Daha öncede webtoon ve mangalar hakkında yazmıştım. Webtoonları çok sevmediğimi bilirsiniz. Ama sanki bana inat daha mangaka çizmeden neredeyse çevirisi geliyor yaaaw. O duruma geldik yani.:) Ne diyeyim eskiden webtoona el sürülmezken bu patlamanın nedenini bilsem de yazmayacağım. Ben de kalsın. Hehhehe kötücül gülüş atıyorum içimden.

Şimdi aslında daha önce okuduğum ama manga go da yeni bölüm gelince aradan zaman geçtiği için bir daha okumak zorunda kaldığım mangayı yazacaktım ama o kadar mangayı yer işaretlerime almışım ki hangisiydi diye bulmak zorundayım. O değilde bütün hepsini açıp kontrol ediyorum bu neydi, ya bunu niye kaydetmişim, şu uke fazla cılız değil mi? Tarzında yorumlarla manga arıyorum resmen. Tam bu noktada sizi bağlayan manga kapaklarından bahsetmek geldi içimden. Bir ortasını tutturamıyorlar sanki bu kapakların. Ya çok şehvetli ya çok masum. 2 şık arasından hangisini okursan mantığı ağır basıyor. O değilde ben yazdığım mangayı hala bulamadım yaa.

O yüzden bir pisliklik yapıp yeni bir manga veriyorum. Hahaha ne kadar kötüyüm dimi. O kadar kötüyüm ki verdiğim manganın da sadece bir bölümü gelmiş. Toshishita Kareshi ni Hirowaremashita mangamız. Miyoshi Ayato mangakamız. Hikaye bir düğün töreniyle başlıyor ve uke sevdiği adamın düğününden geliyor sarhoş içmiş bitkin. O sırada tezgahtarlardan biri onu evine götürüyor. Ve adamımız onu sevdiği adama benzetip tam seni diyor ama daha sonra mutlu olun klasiğine bağlayıp uyuyor. Sabah kalkıp bakıyor ki başka biri tabi durum açıklanıyor. Gitme vakti geldiğin de onu evine alan kişinin daha okullu olduğunu görüyoruz. Ve mangamız 2. bölüme geçmek için bekliyor. İşte bu kadar. Yani daha olay falan beklemeyin. Daha manganın bir bölümü gelmiş ne bekliyorsak artık.

Amai Sokubaku mangamız. Akiyama Hanao mangakamız. Şimdi bu manga biraz garip başlıyor. Kardeş kompleksi ve seviyorum nefret ediyorum durumu falan var. Uke abisini gizliden öperken üvey abisine yakalanıyor ve olanlar oluyor diyelim. Yani sanırım böyleydi hatırladığım kadarıyla. Sonra bu üvey uzun aradan sonra geri falan dönüyor. Yok onu mu seviyorsun hala tarzın da ukemize zorbalık yapıyor. Ama tek istediği ukemizi gülerken görmek. Aşığım ama kötü davranıp onu kendime bağlamalıyım klasiğini cidden seviyorum. Blind Love bunlardan birisidir. O kadar seviyor ama söylemiyor üstüne ukeyi zorluyor. Acaba niye seviyorum bu tarz mangaları bilmiyorum ama zorlukla oluşan sevgiler hoşuma gidiyor sanırım. Zorlukla kazanılan aşklar daha değerli gibi. 

Şimdi de daha 5 bölümü izlediğim bl diziden bahsedeyim. Aslında tam bl dizi sayılmaz. Daha çok cinayet polisiye tarzında. Eyewitness dizinin adı. Gördüğünüz gibi Tayvan, Çin yapımı değil. Zira onlardan başka bl dizi az izliyorum normalde. Ama bu tarz yani kurgusu bl üzerine olmayan yan sekmeler de karşımıza çıkan yapımlar daha çok ilgimi çekiyor. Aynı Malec çiftti gibi. Yapım tamamiyle onların üstünden ilerlemiyor biz yan yollardan hikayelerine tanık oluyoruz. Burada da durum bu. Cinayete tanık olan ikilimizin hayatı. Daha ilginç olanı bu diziyi duyduğumda içlerinden birinin neredeyse homofobik bir yapıda olduğunu biliyordum. Yani biri başında ilişkiyi reddedip kıçını kurtarma peşinde. Ve ben bu kişinin resimde ki siyahlı olduğunu düşünmüştüm ama tam tersi çıktı diye bilirim. Bu dizi nedeyse siyahlı sayesinde izleniyor. Yani Philip sayesinde.

Şu tatlılığa bakın hele:)

Hatta sarışın Lukasa sinir bile olursunuz. Philip de ise hem zeki hem yakışıklı kombinasyonu var. Ayrıca çokta duruma hakim. Çocuğum başkası yok muydu da buna tutuldun sen. Cast ekibini yapan kişiyle ayrı bir görüşmem gerek bula bula bunu mu bulmuşlar diye. Neyse zaten izledikçe bunları unutup olaylara hayıflanıyorsunuz. Özellikle katili de çekici ve yakışıklı yapmışlar. İçimden yakışıklı pislik çıktı rıza baba demek geldi yani. Daha sonunu izlemedim ama tavsiye ederim. 2.olarak gece gece izlediğim tatlış güzel bir bl film. 10 yıllık plan filmimizin ismi. Şimdi baktım da Netflix filmi bünyesine almış.

İlk başta kapağı görüp de izlememezlik yapmayın. Elinde gül olan fotoyu diyorum anladınız siz. Film 2 arkadaşın hikayesini anlatıyor. Biri bildiğin erkeklerin altına üstüne getirmiş o gece başkasında diğer gece bir diğerinde geçiren çapkın one night stand tarzında takılan polis. Diğeri ise romantik partnerini tanıyan ve her şeyi düşünen planlı temizlik hastası bir avukat. (hatırladığım avukattı sanırım:) Bizim iflah olmaz romantik ne zaman terk edilse polisi çağırıp takılıyorlar. Ve hala eş bulamazlarsa eğer 30 yaşlarına gelince birlikte olmak üzere bir anlaşma imzalıyorlar. (hem de peçeteye:) Aradan 10 yıl geçince poliste bir telaş başlıyor. Bizim romantiğe bir sürü buluşma ayarlıyor. Çünkü adam 30. yaşına girmek üzere. Yine terk edilmeler görüyoruz. Sonunda romantik polisin yoluna gidip uygulamadan bir adam buluyor. Neyse devamını izlemeyi size bırakıyorum. Artık romantik uke kimi seçer polis ne der gibi soru işaretlerini izleyince çok rahat çözersiniz.

Neyse bir yazımın daha sonuna geldim. Blog resmini normalde sıkça değiştirirdim ama bu resmi beğendiğim için bırakacağım. Aklıma güzel bir olay ve resim gelirse zaten görürsünüz. Şimdilik bu güzel. Bunun dışında kendinize dikkat edin. Çok bilgisayar başında oturmayın ve arada gözlerinizi televizyondan çekip kitap okuyun derim. (Kendime not hala George christopher grangein son romanını okumadın diğerini bitir ve hemen başla.:) Yine bunlar dışında çimlere basmayın aman derim hadi hoş çakalın. Sayanora. Good by. Alivederçi.^-^

Bl dizi ve yaoi manga

Ortaya karışık bilmem kaçıncı yazı:)

Merhaba gençlik napıyorsunuz bakalım. İyisinizdir inş. beni sorarsanız her zamanki gibi sürünüp gidiyorum. Bakalım bu gün neler kazandıra bileceğim sizlere.:) Yeni bir bl dizi izledim biraz ondan bahsedeceğim. Sonra bir kaç manga ve kapanış. Standart bir yazı olacak yani. Öncelikle bl diziden başlayalım. Bildiğiniz gibi Sotus final yaptı ve ben üzüntüden gebereceğim ama akabinde Shadowhunters başladı. Bir nebze bile olsa kendime geldim sayılır. Malec kaldığı yerden devam ediyor yani. Neyse 2 gün önce izlediğim ve bir solukta bitirdiğim bl dizimizin adı HIStory2 serisinden Crossing The Line olanı. Serinin bir çok bl dizini izledim. İçlerinden en güzeli bence buydu. HIStory serisi de var. Durun kafanız karışmasın hepsini sırayla yazayım listenin.

HIStory: My Hero, HIStory: Stay Away From Me, HIStory: Obsessed

HIStory2: Trap, HIStory2: Right or Wrong(bunu izlemedim:), HIStory2: Boundary Crossing (şimdi bahsettiğim dizi:)

Sonu kötü biten öpücük sahnesi

Bir çoğunu izledim tavsiye ederim. Gifte de gördüğünüz üzere dizimiz voleybol ile ilgili bir dizi. Dizinden yaralı gözlüklü sememiz (ki evet bence seme kesinlikle bu gözlüklü:) ve asi dövüş meraklısı ukenin hikayesi. Zorla bizim ukemizi voleybol takımına sokuyorlar. Ve bizimki de takımın menajeri konumundaki gözlüklüye tutuluyor. Olay bundan ibaret yani.

Bu nasıl bir çekimdir 

Olayların güzel işlenmesi beni çeken taraftı. Gözlüklü sememiz bir arkadaşla biraz fazla samimi olunca hemen diğerinin kıskanması çok güzeldi mesela. Yada internette bacağındaki yarayı aradığı kısım. Ve sonra ben ne yapıyorum tarzındaki kendiyle çelişmesi.

En güzel sahne ise kesinlikle rüya sahnesiydi. Bizim ukemiz sen git bl bir manga (veya novel:) oku gece gece rüyasına sememiz girsin. Gerçi rüya olduğunu bir sonraki bölümde görüyoruz. Ama çok güzel ve hot sahne diyebiliriz.^-^ Bu arada gözlüklümüzün gözlüğü çıkınca daha bir iyi oluyor. Bakmayın yani böyle olduğuna. Ayrıca bol bol mühteşem ötesi vicudunu da görüyoruz. Ayrıca havlu sahnesi de çok süperdi. Yazık laa bu ukeye diye içimden geçmedi değil hani. İzleyin efendim fazla spoiler vermeyeyim. Şimdide biraz yaoi mangalardan bahsedeyim. Son okuduklarımdan falan.  

Renai nante yurushimasen mangamızın ismi. SUZAKA Shina mangakamız. Daha önce bir mangasını okumamışım ama bakacağım hepsine. Güzel çizimleri var. Yine bir gözlüklü bulmuşsun diyebilirsiniz ama valla denk geliyor.^-^  Neyse mangamız süper okuyun derim.

Silent color webtoonu da 2. önerim. Bu webtoonda güzel ve sanırım Türkçe olarak okuyabilirsiniz. Akıl hastanesinde olanları görecekseniz. Kim nasıl neden isteyerek kendini olarak kapattı sorunusun yanıtını hep birlikte göreceğiz yani.:) Renkler hafif ortamda uçuşan yapraklar mevcut sır dolu bir ukemiz ve kendini ona kaptıran bir sememiz mevcut eee daha ne olsun yani. 

Madem webtoonlardan gidiyoruz bir tane daha vereyim. Here U Are webtoonumuz. Mangaka DJun. Bunu diğer webtoondan daha çok seviyorum çünkü ukemiz diğerleri gibi güçsüz değil. Resimde de gördüğümüz gibi kendine sataşanları pata küte döven biri. Özellikle bu bölümde çok gülmüştüm. Tuvalette laf atanları gördüğünüz üzere bir güzel benzetiyor. Zaten daha önce kendisiyle dalga geçen birinin boğazını sıkmıştı. Kendiyle barışık ve çok sevecen bir uke. Sememiz şu anlık odun cinsinden ama ileride açılır inş. Merakla yeni bölümlerini bekliyorum bu webtoonunda. Takip ettiğim bir Bj Alex var. O webtoonda güzel cidden. Daha çok internetten takip ettiğin birinin bir anda karşına çıkması durumu güzel.

Okuyucular manga çeviri gruplarını sevmiyor mu?

3. Yılım Hayırlı Olsun

Sevgili okuyucular nihayet yaoi blogum 3. yılını doldurdu. Buna binaen bir yazı yazayım dedim ama biraz sitem dolu bir yazı olacak sanırım. Başlıktan da anlayacağınız gibi bu okuyucular aslında çeviri gruplarını sevmiyor mu diye bir irdeleme yapacağım bu gün. Aslında olay gayet açık ve net. Şimdi içinizden nereden çıkardı bu kız bunu diyebilir ama ciddi bir şekilde soruyorum niye sevilmediklerini. Zira biraz bile anlayış göremiyorum. Sürekli bir bölüm neredeciler var. Örnek verecek olursam  daha 56. bölüm rawa gelmemiş olan A guy like you'da ki bu arada İngilizce bölüm 53 falan gelmiş 56. bölümün hesabı soruluyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derim ben bu olaya. Raw çıktıysa iyi güzel git oku elinden bölümün sayfasını mı alıyoruz. Bu hesap sorma olayı cidden can sıkıcı olmaya başladı diyebilirim. Artık İngilizce yetmiyor bir de rawın hesabı sorulmaya başlandı diyebiliriz.

Arkadaşlar bizim gözümüzü kör sanıyor sanırım. Biz hiç manga takip etmiyormuşuz gibi davrananlar

var içimizde yapmayın etmeyin yani. Bizde görüyoruz bölüm gelmiş. Ee şimdi bölüm geldiyse hemen bak işte şu bölüm geldi niye yapmıyorsunuz tarzı yorumlar hoş değil açıkçası. Bölüm gelince saniyesinde yapılması gerektiği kafasına nasıl girdi bu okuyucular anlamış değilim. Ha geldi okey saniyeler içinde Türkçesi de gelsin olayı nedir yani. Ya da bak üstünden 2 hafta geçti öldük beklemekten demek ne demek. Bu olay cidden trajikomik bir hal almaya başladı desek yeridir. Lütfen rica ediyorum yorumlarınızda bölüm hesabı sormayın. Yada soracaksanız doğru kelimelerle sorarsanız zaten cevap verilir.

doğru şekilde bölüm sorulması

Örnekte de görüldüğü üzerine doğru şekilde sordunuz da cevap almadınız mı yani. Öncelikle şu bölüm şu tarihte geldi neredesiniz uyuyor musunuz yok yapamazsanız başkası yapsın tarzı çirkin yorumlar ise en çileden çıkartıcı olanlar. Bakın ben uzun süre bölüm gelmeyince nedenini yazarım. Halbuki yazmama bile gerek yok. Zaten bölüm gelse göreceksiniz ama araya uzun bir zaman girmişse okuyucu merak etmesin diye sorumluluğumu bilerek durumu belirtirim. Örneğin Konya mo Nemurenai o sırada yalan olmasın 6 ay falan gelmedi. Ama durum bizden kaynaklı değildi belirttim hemen. O 6 aylık sürede hiç bir şey yapmadığımızı da düşünmeyin. Neredeyse her mailde adminimiz Shinkaron'a bu seriyi sorup bıktırdık. Onunda yapacağı bir şeydi yoktu halbuki. Çeviri diğer gruptan gelmedi.

Bunla ilgili dediğim gibi zaten olay da farklı bir şey varsa açıklama yapılır. Ama onun dışında tarih vererek bak işte şu kadar vakit geçti yeni bölüm nerede diye sormanız hem bizim sinirimizi bozuyor hemde moralimizi. Bu işi hakkıyla yapanlar zaten sorumluluklarının bilincinde insanlar. Gayette manga okuyan ve aldığı serileri takip eden kişiler. Aradan uzun bir zaman geçmişse zaten açıklama yapmayı bilen insanlar diyeceğim. Kısacası yapmayın böyle şeyler.

İşin bir de çemkirme boyutu var. Genellikle böyle sorulunca gruplar biraz sert yanı veriyor. İşte o zaman kavgaya başlıyorsunuz. Ben giderim İngilizce okurum diye tehdit etmeniz benim açımdan üzücü cidden. Çünkü kendinizi küçük düşürmüş olursunuz. Öyle cevap vermemeniz sizin açınızdan daha iyi. Bir grup bir mangayı zaten uzun süre bekletmez. Ki bekletmeye de aslında hakkı var. Belirli koşullar oluşmayınca bekletmiştir. Keyfi bir durum yüzünden kimse mangayı bekletmez öncelikle. Yaa zamanı yoktur yaa yorgundur. Yani kesin bir işi vardır. Mesela geçenler de ben tam edit yapacakken acil servislik oldum. Kimsenin bu durumdan haberi var mı yok. Ama işinize gelince yeni bölüm nerede diye hesap soruyorsunuz. Eee ölüyorduk orada ondan kimsenin bir bilgisi yok ama. Siz sanırım grupları işsiz güçsüz bak yan gelip yatıyorlar şeklinde hayal falan ediyorsunuz. Maalesef olay öyle değil canlarım. Hayat size olduğu kadar bize de zor yani.:(

Bu yukarıda ki yorum Okane ga Nai adlı mangada karşıma çıktı. Beni takip edenler neredeyse bir çok yazımda bu manganın üstüne ne kadar çok düştüğümü bilirler. Hatta biz de çevrilmeye başlamadan bile bir çok yazısını yazmıştırım. Sizler seviyorsunuz diye biz bir mangayı çevirmiyoruz öncelikle bunda bir anlaşalım. Kimse sevmediği bir seriyi siz seviyorsunuz diye yapmaz yani. Yapan kişide o seriyi sever yapar paylaşır ve serinin severleri de okur. Ortak bir noktada buluşulur yani. Şimdi gelelim bu yoruma. Vatandaşım sen sevmiyorsun diye hiç kimse mi sevmesin bu manga çöpe falan mı atılsın öggk nedir yani. Sen sevmiyorsun diye mangaka çizmekten mi vazgeçsin ben editlemekten mi vazgeçeyim. Aslında bu yoruma cidden çok sinirlendim o vakit ama ağır şeyler yazmak istemedim çünkü gerek yok. Ne dersem deyim onun bu mantığını geri çeviremem çünkü.

Okane de çok olaylı bir seri zaten. Bütün yorumlarını okuduğumda hep bir şikayet hep bir karalama var. Dediğim gibi madem sevmiyorsunuz okumadan geçersiniz yani. Kötü yorum yaparken ki amacınız nedir anlamış değilim.

Bir de işin içinde spoiliciler var ama bu konuya zaten hiç girmeyeceğim. Yasak olan şey tatlı gelir misali bol bol gelecek bölüm hakkında yazıp bir de link veriyorsunuz. Zaten isteyen yeni bölümüne rahatça ulaşır siz insani yardım vakfı mısınız? Siz o linki ve spoileri vermediğiniz takdirde ölecek insanlar falanda yok. Nedir yani bu anlayışsızlık. İşin bir de credi okumama olayı var ki artık ona diyecek söz bulamıyorum. Onu geçtim hangi grup yapmış onu bilmeyenler var.

Öncelikle söyleyeyim Manga tr veya diğer online okuma siteleri bir çeviri grubu değildir. Niye sürekli oraya fansub niyetiyle yorum yapıyorsunuz. Bölümleri veren grupların sayfalarına neden gitme alışkanlığınız yok. Ya bir gidin sitelere bir görün belki o bölüm çok önce çıktı ama daha yüklenmedi. Mesela ben eğer 2 bölüm geldiyse sitemize ilk başta gelen ilk bölümü yükler diğerini bırakırım ve daha sonra yüklerim. Halbuki sitemize gitseler 2 bölüm birden okuyacaklar.

Kısacası grupların sitelerine kesinlikle gidin derim. Ben okumadığım türde ki mangaları yapan grupların bile güncel yazılarını okurum ve sitelerine bakarım. Neler oluyor diğer yerler de diye takip ederim. Bakın hiç bir mangasını da okumuşluğum yoktur o sitelerin ama yinede bakarım yani. Belki hoşuma gidecek bir manga denk gelir belli mi olur yani.

Neyse 3. yılım bana ve okuyucularıma hayırlı olsun öncelikle. Bu sitem dolu yazımı da aslında buna denk getirmek istemezdim ama oldu işte. Yukarıda ki gif hayatımın da izlediğim en güzel bl dizisi olan Sotus the series s 'e ait. Bu bölüm efsaneydi arkadaşlar. Zaten geçen yazımda da yer verdim Sotusa. Bana en güzel 3. yıl hediyesi gibi oldu yani.

Daha nice senelere yani. Gerçi umutsuz misali bu blogu 14 şubata nasıl denk getirmişim orasını hiç sormayın. Ya bu 3 senede hiç mi bir şey değişmez arkadaş. Bazen bir çılgınlık yapayım diyorum ama yok düşünme kısmında bile erinip vaz geçiyorum. Kısacası benden adam olmaz. Ne yapalım bende böyleyim işte. Hadi bir sonraki yazıya kadar kendinize iyi bakın.

Not: Daha işin gruplar kısmı var oraya değinmedim arkadaşlar. Nitekim kaliteli gruplar olsun yeni ve henüz iyi işler yapamayan kişiler olsun hepimizin emeği var. O yüzden yok kim daha iyi yok kim daha kötü olayına asla girmem.:)

Not2: Bu yazdıklarım kendini bilmez dengiz okuyucular için geçerli. Tabi ki de çok iyi halden anlayan düzgün yorum yapan okuyucularımız için değil. Onlar zaten kedilerini bilirler.^-^

Depresyonik zamanda okumanız gereken yaoi mangalar 2 ve Sotus

Ağlamaktan içiniz çıksın ama fazla da şeyyy yapmayın yani.

Evet uzun süredir yoktum biraz yazayım dedim. Aslında ne yazacağım da meçhul. Şu sıralar canım sıkkın. Odaklanma sorunları çekiyorum resmen. Şu anlık zaman geçsin diye yaşıyorum gibi hissediyorum. Öyle bir karmaşa içindeyim. Upuzun bir depresyonda olduğumu düşündüğüm şu günlerde çıkmanın bir yolunu da arıyor gibi değilim. Şimdilik geçinip gidiyoruz diyelim. Şimdi ruhsal durumumu da anladığınıza göre biraz dram mangalarından veya bl dizilerden dem vurayım dedim. Zaten bu olayı şu depresyon zamanında okunacak mangalar yazımda yazmıştım. Bu da 2. yazı olsun bari dedim. Ama aklımda öyle çok fazla yeni manga yok. Biraz eskileri deşip vereceğim. Hem onlar okunacak değerli seriler. Okeydir ilk önce 8. bölümüne editini yaptığım ama son 2 bölümün henüz İngilizcesi gelmediği için öksüz gibi bıraktığımız mangadan gelsin. Zira seme'ye acayip bir saydırma küfür etme ve beddua etme gerçekleşmişti yorumlarında.

Hina wa Mitsuiro no Koi ni Torawareru mangamız. Bildiğiniz gibi kalp kırıklığına sahip ukemizi playboy olan sememiz resmen ekarte etmişti daha sonra bildiğin kendine aşık edip sen sadece çalışanımsın demiş ve örselemişti. Tabi bu süreçte biz ukemiz için ciğerimizi dağlamış ve sememize bol bol hastalık virüsü kapması için dua etmiştik. Neyse sonunda kendi uzağına düşecek olan sememize şimdiden geçmiş olsun. Çünkü en son bıraktığımızda çekip giden ukemizi hatırlayıp kahroluyordu. Kısaca depresyondaysanız biraz daha girin diye öneririm.

Life Senjou no Bokura'yı daha önce önermiştim hatırlarsanız. Ama o zamana sanırım daha 1 bölüm falan vardı. Daha sonra bildiğin manga Freddy'nin kabusuna döndü. O güzelim ilk bölümler gitti yerine gollum geldi desek yeridir. Aslında bakarsan olması gereken oldu diyebiliriz ama bir çok manga da görmüyorduk. Bildiğiniz gibi aşağılık sememiz ukemizi bırakıp evlenmişti mangamızda. Bence tam depresyonun seviyesini maxsimuma çıkartmalık bir olay. İçiniz çıkana kadar ağlayın yani. Özellikle ukenin gözünden olaya baktığımız için içimiz parçalandı. Neyse sonunda mutlu son ama ilk defa kötü bitmesini istemiştim. Yani çok çabuk affetti bence uke. Biraz daha süründüre bilirdi. Kısacası ağlamalık bir manga daha diyelim.