1 Şubat 2018 Perşembe

Depresyonik zamanda okumanız gereken yaoi mangalar 2 ve Sotus

Ağlamaktan içiniz çıksın ama fazla da şeyyy yapmayın yani.


Evet uzun süredir yoktum biraz yazayım dedim. Aslında ne yazacağım da meçhul. Şu sıralar canım sıkkın. Odaklanma sorunları çekiyorum resmen. Şu anlık zaman geçsin diye yaşıyorum gibi hissediyorum. Öyle bir karmaşa içindeyim. Upuzun bir depresyonda olduğumu düşündüğüm şu günlerde çıkmanın bir yolunu da arıyor gibi değilim. Şimdilik geçinip gidiyoruz diyelim. Şimdi ruhsal durumumu da anladığınıza göre biraz dram mangalarından veya bl dizilerden dem vurayım dedim. Zaten bu olayı şu depresyon zamanında okunacak mangalar yazımda yazmıştım. Bu da 2. yazı olsun bari dedim. Ama aklımda öyle çok fazla yeni manga yok. Biraz eskileri deşip vereceğim. Hem onlar okunacak değerli seriler. Okeydir ilk önce 8. bölümüne editini yaptığım ama son 2 bölümün henüz İngilizcesi gelmediği için öksüz gibi bıraktığımız mangadan gelsin. Zira seme'ye acayip bir saydırma küfür etme ve beddua etme gerçekleşmişti yorumlarında.

yaoi_manga




Hina wa Mitsuiro no Koi ni Torawareru mangamız. Bildiğiniz gibi kalp kırıklığına sahip ukemizi playboy olan sememiz resmen ekarte etmişti daha sonra bildiğin kendine aşık edip sen sadece çalışanımsın demiş ve örselemişti. Tabi bu süreçte biz ukemiz için ciğerimizi dağlamış ve sememize bol bol hastalık virüsü kapması için dua etmiştik. Neyse sonunda kendi uzağına düşecek olan sememize şimdiden geçmiş olsun. Çünkü en son bıraktığımızda çekip giden ukemizi hatırlayıp kahroluyordu. Kısaca depresyondaysanız biraz daha girin diye öneririm.



yaoi_manga





Life Senjou no Bokura'yı daha önce önermiştim hatırlarsanız. Ama o zamana sanırım daha 1 bölüm falan vardı. Daha sonra bildiğin manga Freddy'nin kabusuna döndü. O güzelim ilk bölümler gitti yerine gollum geldi desek yeridir. Aslında bakarsan olması gereken oldu diyebiliriz ama bir çok manga da görmüyorduk. Bildiğiniz gibi aşağılık sememiz ukemizi bırakıp evlenmişti mangamızda. Bence tam depresyonun seviyesini maxsimuma çıkartmalık bir olay. İçiniz çıkana kadar ağlayın yani. Özellikle ukenin gözünden olaya baktığımız için içimiz parçalandı. Neyse sonunda mutlu son ama ilk defa kötü bitmesini istemiştim. Yani çok çabuk affetti bence uke. Biraz daha süründüre bilirdi. Kısacası ağlamalık bir manga daha diyelim.


yaoi_manga




Aijin niye verdiğimi henüz bilmediğim ama güzel bir manga. Belkide Nishimura Shuuko'nun mangalarını sevdiğim için vermek istedim. Öyle aşırı bir dram var mı diye sorarsanız yooo öyle iç parçalayıcı bir durum da yok. Mangakanın Kishidou Club mangası bile belki bundan daha iç kanama geçirttire bilir. Ama yine de vermek istedim. Bazı şeylerin nedeni yok işte. Burada sememiz keman çalan biri ve ukemiz zorunluluk çerçevesinde onun aşığı oluyor diyelim. Tabi ukemizin paraya sıkışık olduğu için başlayan bu yolcuğu aşık olmasıyla sona eriyor. Standart bir dram işte. Çizimlerde karakterler nedense elmacık kemiği fazla büyük tombulumsu çizildiği için belki seviyorumdur. Biraz garip yani. Karakterlerimiz normalin dışında geniş yüzlü çizilmiş. Ayrıca çizimler biraz eski olunca dikkati mi daha da bir cezbediyor. Bilirsiniz eski çizimleri severim.


yaoi_manga



Hazır eski çizimler dedik size bu sefer bir manga önermek yerine mangaka önereceğim. Kinoshita Keiko'yu. Kendisinin neredeyse tüm mangalarını okumuş biri olarak size öneririm. Çok güzel ve sade, çizimler eski, hikayeler romantik dramatik ve ruhsal. Çizim tarzı rahatlatıcı göz yormayan  sakura ağacına bakarken ki gibi bir görüntü yaratan tarzda. Öyle canınız hafif sıkıntıdaysa herhangi bir tanesini açın ve okuyun derim.



yaoi_manga




Ve son olarak Koiiro Rain'den bahsedeyim. Yandaki görsel sayesinde okuduğum bir mangaydı kendisi. Tumblr da görüp peşine düştüğüm arayıp sonunda bulduğum güzel bir manga. Son dakikada ekledim bu mangayı hadi şanslısınız başka bir şey ararken tekrar denk gelince vermek istedim. Sexy sememiz sizinde gözünüzü boyadı değil mi? Bu güzellik için mangayı okumanız yeterli.:)








Kısa yazdım ama kusuruma bakmayın. Manga kısmını burada bırakıp birazda favori dizimden bahsedeceğim çünkü. En son yazımda da bahsettiğim gibi Sotus yeni favorim. Beni takip edenler aslında bazı şeylere olağan üstü saplantılı olduğumu bilirler. Malec ne oldu diyebilirsiniz bunun için. Onlar şimdilik yeni sezonu bekliyor diyelim. Geldiği vakit tekrar onlardan da bahsedeceğim. Aslında bu saplantı her bl dizi de olmuyor bildiğiniz gibi. Daha önce bir çok dizi film izledim. Ama çok nadir dikkatimi cezbedenler çıkıyor. Mesela 2 moons the series de çok güzel içerisin de taş vücutlu ve sevimli karakterlerin olduğu bir dizi ama çok bağlanmadım. Make it right the serisini herkes bilir genelde ama ben 3-4 kere izlemeye çalışsam da 7. bölümü bile varamadan kapattım. Kısacası Sotus bütün o izlediklerimi geçip üst sırama yerleşti diyebiliriz.

bl_dizi
Seksi'likte çığır açan Krist
Tabi hikayeyi 2. sezonda bende eleştiriyorum. Arthit 1. sezonda ki gibi tsundere değil artık. Çalışmaya kafayı takmış ve her fırsatta Kongpob 'dan daha da uzaklaşır vaziyette. Özellikle 3 sene gibi hızlıca geçilen zamanda nasıl hiç ilerleme olmayıp direk geriledi ilişkileri hiç bilmiyorum. Her fırsatta bir kızma bir uzaklaşma ve romantik anları öldürme çabasında şu sıralar.

bl_dizi
Böyle göründüklerine bakmayın :(
Hele son zamanlarda Kongpob'un da yanında çalışmaya başlamasıyla olaylar büyüyor. Zira ona haber vermeden staj için gelmişti. Bu durum ve yan daireye taşınma olayları Arthiti çıldırtmıştı. Son dakikada barıştılar ama velakin bu seferde araya yan tarafında çalışan kadın giriyor bence. Çünkü yeni bölümde kıskançlıklar olacak. Bölümü büyük bir heyecanla bekliyorum. 

bl_dizi
Oooyyyşşş bu nasıl bir sahnedir yaaaaaaa

Neyse efendim bu günlükte benden bu kadar. Uzun zamandır manga yazmadığım için biraz onlardan bahsetmek istedim. İyi oldu bence. Arada da Sotusu sıkıştırdım ee daha ne olsun. Birazda iç sıkıntım gitti tabi. Şimdi kasvetten de kurtulduğuma göre editime döneyim ben. Sizde işte günlük ne yapıyorsanız ona odaklanın. Size iyi haftalar dilerim efendim. Bir daha ki yazımda artık görüşürüz.

3 yorum:

  1. Sotusun 1.sezonunu izledim gectigimiz gunlerde su gibi gecti yani. Ama 2.sezon pek sarmadi beni. Simdi 3.bolumu izlemem lazimda bi koptum gibi. Yazinizi okudum da Arthitte tuhaf mi ne yan daire tasinmasindan ve onunla ayni iste calismasindan mi rahatsiz oldu? Saka mi bu cocuk 3 yildir birlikteler bi de yani asmasi gerek bunlari. Seven sevdigini yaninda ister. Tabi Kongda abartmis biraz hep gormek sevgilini sıkıcı olur. Ama net bilgim yok 2.sezonla alakali. Bu sekildeyse sıkıcıdır. Arthit Konga uzak davraniyor uzuyor valla sinir oluyorum. Bakalim ne olacak elimi cabuk tutayim da bitireyim. Saglicakla kalin.^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 2. sezon biraz sıkıntılı.İş meseleleri çok fazla verilmişti ve aradan geçen zamana rağmen sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlardı.:( Arhtin yersiz şekilde kongu uzaklaştırmasını izledik diyebiliriz.Sadece onların ikisinin sahnelerini izleyip geçersen daha iyi olur.zaten baştaki diğer çift daha sıkıcı.Onlar hiç olmamış bence.Fazla zorlama ve yapma olmuşlar.geçerek izlersen daha çabuk biter.:)izle izle mükemmel bir 9 bölüm var.son bölümde çok güzel.Aşırı hot sahnelerden mahrum kalma derim.;)

      Sil
    2. Arthit sacmaliyor Kongu uzaklastirmakla. Ya o cifte zaten isinamadim zorlama olmus.
      Madem oyle gunde 1 bolum izleyeyim de bitsin. Tesekkurler.^^

      Sil