Abimi Öldürdüm Sen Yedeksin!
Normalde hep romantik-komedi yaoi serilerini sizlere sunmaktaydım.Ama bu gün biraz tarz değiştirip daha bir sert ve karanlık olan bir manga ile karşınızdayım.Yani sıkı durun derim.İşin içinde bir parça şiddet dahi var.Yani bu gün işin karanlık bölümlerine doğru yolculuk edeceğiz.Yamakami Riyu adını eminim çok görmüştürsünüz.Zira kendisinin çokca eserleri var.Zaten kendine has bir çizime sahip olduğundan eminin onu çizimlerinden tanıyorsunuzdur.Suki Kamoshirenai, Rival ni Ki wo Tsukero, Deep Flower bunlardan birini dahil okumuşluğunuz vardır.Kendisinin çizimlerini bir parça nostaljik şekilde eskimişimsi bulsam dahi (o nasıl bir kelimeyse artık) eminin seveceksiniz.
Mangamızın konusu;
Hazuki bir gün kampüste elini yaralar.O gün ona okulun en idol profesörü Watakabe-san yardım eder.Bu çok iyi gibi gözüken profesör aslında nasıl biridir.
Dikkat!!Bundan sonrası mangayı okumayan için spoiler içerir.
Hazuki üniversitede yanlışlıkla elini keser.O an tam bayılmak üzareyken arkasında bulunan biri onu yakar. Bu kişi ekonomi bölümü profesörlerinden Watakabe-sandır.Hazukinin elini sarar ve onu revire doğru götürürken bu sefer cidden bayılır Hazuki.
Kendine geldiğinde revirde eli sargılı şekilde yatmaktadır.Çöp kutusunda Watakabe-sanın elini sardığı mendili bulur.
Evine döndüğünde en yakın arkadaşı Koki-san acayip meraklanmıştır ve ifadeye çeker.Olayı anlatır ve kendisine yardımcı olan kişinin gay olduğunu öğrenir. Buna o zaman gülse de aslında kendisinin de bu eğilimleri vardır ve sürekli profesörü düşünür.
Ertesi gün teşekkür etmek için yanına gider ve başta Watakabe-san kendisini tanımaz.Daha sonra beni hasteneye götürmüştünüz işte bu da mendiliniz diye takdim eder.Olayı hatırlayan Watakabe-san kendisine dikkat etmesini söyler ve konuşma bir türlü ilerlemeyince Hazuki oradan ayrılır.
Akşama doğru Watakabe-sanı birisiyle tartışırken görür. Watakabe onu çekiştirerek bir yere götürür.
Sabah olunca o çekiştirerek götürdüğü kişiyi Hazuki görür.Boynunda resmen boğma izleri vardır ve hemen ne olduğunu sorar. (İşte işler şimdi karışmaya başlıyor.)Tabi istersen git ona sor yanıtını alır ve çekip gider.Bu sırada oraya Watakabe-san gelir.Yanından öyle bir bakış atarak geçer ki resmen korku filmlerindeki katil gibidir.Onu durdurur ve ne olduğunu sorar.Profesör neyse o çok sıkıcıydı zaten der ve ilerler.Peşinden giden Hazuki peki ya bana ne dersin partner olarak diye sorar.(Şimdi kendi kaşınmış ama)
Bundan sonrası şiddetli sahneler aman dikkat deyim.Baştaki o yardım sever melek gibi adam bildiğin dayakçı sadist biri olup çıkar.Sabah her tarafı dövülmüş şekilde uyanan Hazuki baktı ki Watakabe-san bir yere sinmiş ağlıyor.Tabi kafasını kaldıran Watakabe hiç o havada değil.Eline giysilerini sıkıştırır ve git yoluna der resmen.Zaten herkesin onu bırakıp gittiğinden dem vurur. Hazuki dersini almamış olacak ki kimse yoksa ben varım şeklin de konuşmalar yapar.Bunun üzerine Watakabe-san ben bile kendi kardeşimi öldürdüm der.Ama Hazuki olaylara anlam veremese dahil onun yanında durur.
Diğer zamanlarda da şiddetli birliktelik devam eder.Başta döven Watakabe-san sabah olunca da Hazuki'nin yaralarını sarar. Her şeye rağmen Hazuki onu kaybetmeyi gözü alamaz.Bu arada işten de kovulur.Arkadaşı Koki-san onunla konuşurken bileğindeki izleri fark eder.Tam nedir bunlar hesabı soru soracakken Hazuki'ye telefon gelir ve gider.
Hazuki Watakabe-sanın yanına gittiğinde işleriyle meşguldür.Onu daha çok tanımak için sizin kardeşiniz vardı o şimdi nerede diye sorar.Bunun üzerine sinirlenen Watakabe-san seni buraya tek neden için çağırdım der ve şiddetli bir birliktelik gerçekleşir.
Sabah olduğunda Watakabe-san Hazuki'ye bir daha buraya gelme der.Yoksa bu şekilde devam eder ilişkimiz der.Ayrıca hiç Ruj katilinin duyup duymadığını sorar.Seri katil olup kurbanlarını öldürdükten sonra duvara ruj ile kendini kontrol edemediğinden bunların olduğunu yazmaktaymış.Benimle ilgili olabilir yani diyeceğim şey şu ki derken Hazuki araya girer ve hayır lütfen beni postalama der. Korkmuyor musun diye soran Watakabe-sana ben diye cümleye başlar ama devamını getirmez.
Taksi tutup evine döner ve hasta şekilde yatar.Bu sırada Koki-san da başında durur.Ufak bir tartışma olur. Hazuki hala onu yalnız bıraktığı için kendisini suçlamaktadır.(Adam ona neler yapsın o hala neyse...)
Koki-san daha fazla dayanamaz ve Watakabe-sanı sorguya çeker.Tabi Watakabe böyle gülünç olma lütfen ve merhametli kişiyi oynamaktan vazgeç der.Tam giderken telefonu çalar arayan kardeşidir.
Kardeşi annesinin kaza geçirdiğini söyler ve onun yanına taşındığını ekler. Hazuki ise onu görmek ister ve evine kadar gider.Kapı açıktır.İçeri girdiğinde etraf dağınıktır. Watakabe-san camı kırmıştır ve eli kanamaktadır. Hazuki hemen yardım eder ve elini sarar. Hazuki ilk tanıştıkları anı hatırlatır.Bu arada bana karşı çok nazik ve iyiydiniz der.Oradan gider. Bu arada Watakabe-sanın aklı karışmıştır onu ne kadar incitsem de neden geri dönüp bana öyle gülümsedi ki der içinden.
Ertesi gün Hazuki tam yine Watakabe-san arayacak iken birden arkasında bulur.Hala elini onun kötü şekilde sardığı sargıyla durmaktadır.Başında dikilince Watakabe oturmasını söyler.Tam kalkıp gidecekken Watakabe onu durdurur ve biraz daha kal der.
Öğlen yemeğin de arkadaşları ile şakalaşırken Watakabe-san görür.Tam giderken Hazuki durdurur ve Watakabe-san akşam evime gel der.Akşam yine şiddete baş vuran Watakabe Hazuki'yi boğmaya kalkar.Kendini zor kurtarırken neden diye sorduğu soruya bilmiyorum yanıtını alır.(Bence tamamiyle kıskançlık...)
Sabah neredeyse başını okşayacak olan Watakabe-san elinde kelepçe ile Hazuki'nin gitmesini engeller.
3 gün geçince Koki-san hemen Watakabe'ye Hazuki'yi sorar.Onu görmediğini söylese de akşam elleri kelepçeyle bağlı tutulan Hazuki'ye yemek götürür.
Hazuki kendisini bırakmasını onunla olmak istediğini söyler.Bu da ne be diye soran Watakabe'ye onu sevdiğini söyler.Bunu sinirlenen Watakabe istediğim her an zaten istediğimi yapıyoruma getirir sözü.O anda telefon çalar ve Hazuki arayanın kim olduğunu görür. Arayanın Watakabe-sanın kardeşi olduğunu duyunca hani sen demiştin ki derken kapı açılır ve Koki-san içeri dalar.O sırada ona sarılan Hazuki'ye bir de sana inanmamı istemiştin dimi diye kelepçenin anahtarlarını fırlatır.
Ardından anlatmaya başlar. Kardeşini yavaş yavaş zehirlediğini ve manipüle ettiğini dünyadan soyutladığını ve o varsa başka kimsenin değerinin olmadığını onu 10 yıldır istismar ettiğini bu yüz den de onu öldürdüğünü söyler.Bir gün geri dönüp benden uzak dur bile demiştir kardeşi.
Bu laflar üzerine sarsılan Hazuki yoksa ben onun yedeğimiydim der. Watakabe-san evet deyince zaten sinirli olan Koki-san tam saldıracak iken Hazuki onu tutar ve daha başka şey duymama gerek yok deyip orayı terk eder.(Valla içime öküz oturdu haa.:(
Hazuki gittikten sonra Watakabe oturur ve olanları düşünür.Ertesi zaman da Koki-san o daha eve gelmedi deyince Watakabe sinirlenir ve Koki-sanı duvara çarpar.Onu kaybettin demek diye.
Dışarıda konuşmaya devam ederler. Koki-san Watakabe'ye sen onu seviyorsun dimi diye sorar.
Koki-san gidince yalnız kalan Watakabe ben mi Hazuki'yi seviyormuşum diye düşünmeye koyulur.
Bu sırada parası biten Hazuki artık eve mi gitsem diye düşünür.Sokaklarda dolaşırken Watakabe'yi gördüğü parkın oraya gelmiştir.Bir den onu hatırlayınca bunu yapmaması gerektiğini kendine hatırlatır.Her ne kadar yedek olduğunun farkında olsa dahi onu düşünmekten bir an bile vazgeçmemiştir.Ağacın orada otururken serseriler onu rahatsız eder.Tam yumruk yiyecekken yumruğu Watakabe durdurur.Üstüne de bir araba sopa yer
Çevrenin bağırmasıyla kavga biter. Hazuki ağlamaya başlar. Benim için mi ağlıyorsun hesabı soran Watakabe yumuşakça Hazuki'yi öper. Bunun sonucunda normal hot sayfalar devreye girer diyelim.Hatta Watakabe evinin anahtarını Hazukiye bile verir.Artık ikilimiz normal bir hayata yelken açar.
Mangamız burada bitiyor.Çok karanlık şiddetli olduğunu başında yazmıştım zaten.Ama yine de bu da hayatımızda olan şeylerden biri diye tahmin ediyorum. Hazuki Watakabe'yi öyle delice seviyor ki yaptıklarını hiç umursamıyor bile.Sonunda Watakabe de bir şekilde doğru yolu buluyor ama olan hep Hazuki'ye oldu diyebilirim.
Ne açıdan bakarsanız bakın biraz düşündürücü bir mangaydı. Bunu okuyunca aklıma hemen Kyuuso wa Cheese no Yume wo Miru'den İmagase aklıma geldi.Gerçi orada dayak yoktu ama İmagesede kendisini sürekli aldatan Kyouichi'den vazgeçememişti. Nedense Hazukiyle bağdaştırdım durumunu.
Yamakami Riyu aslında komedi ağırlıklı çizen bir mangaka.(Tabi bu mangayı görünce hadi canım oradan diyebilirsiniz.) Ama dramı da güzel çiziyor valla. Tüm serilerini okumuş biri olarak tavsiye ederim.Özellikle Watakabe'nin o göz çizimleri aşırı dikkat çekiyor mangada.İtiraf etmek gerekirse eğer Watakabe ne yaparsa yapsın hiç de nefret edilesi bir karakter değildi benim için.O kadar dayak atmasına rağmen nedense kızamadım bu karaktere.Siz ne dersiniz bilemem tabi.Bazen işler yolundan çıkabilir her şey de harika gidecek diye bir şey yok zaten.Neyse yine karamsar tarafım devreye girdiğine göre yazımı sonlandırsam iyi olur.
Bu manganın Türkçe halini okumak halini okumak istiyoruz deyip heterophobiafansuba çağrıda bulunayım buradan.Belki ileride okuyabiliriz. Mangakamız iyi şeyler çizdiği için belki başka bir mangasını daha yazarım. Takipte kalın. İyi okumalar.
Öncelikle her zamanki gibi emeğinize sağlık yazı için ^-^
YanıtlaSilYaoinin o engin dünyasında yolun çok daha başında olduğumdan bu mangakanın da daha önce hiç eserini okumamışim galiba. O yüzden yazıyı okuyunca gerçekten de daha çok komedi ağırlıklı yazdığına inanamadım. :) Nasıl bir karanlık karakterdir bu... Ukeye de şaşırdım doğrusu aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar tabi ama, adamı ne kadar zamandır tanımış ki şunun şurasında... Gerçi daha okumadığim için yorum yapmak için de erken ya... Çizimler gerçekten de hoş görünüyor bu arada :) Cd'si yoktur herhalde bu manganın?
Bu arada o nasil tatlı bir blog fotoğrafıdır öyle *-* GinHiji <3
Teşekkürler.^-^İnanması güç ama cidden komedi-dram ağırlıklı çizen bir mangaka.Daha önce okumadıysan başla derim.Çizim tarzını eminim beğeneceksindir.Ukemizi İmagesana benzetmekte haklıyım valla. Dediğin aşkın gözü kör sanırım. Ukeye sen yedeksin dediği halde hala onu düşünüyorsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.Ama Watakabe'ye kızamadım nedense onunda haklı sebepleri olduğunu düşündüm. Mangamızın maalesef cd draması yok.İsterdim olmasını.:)
SilNormalde Djleri çok sevmem ama özellikle Gintama ve Attack on titan djlerine bayılıyorum nedense.*-* Harika djler okudum ikisinden de.:)
Siz güzel diyorsanız bir bakayım ^-^ Ya, İmagase'ye az mı üzülmüştüm, en sevdiğim karakterler arasına girdi o. Öylesi bir sadakat, nerede şimdi..
YanıtlaSilGüzel dj'ler oluyor ama gerçekten de. Ben de Gintama'dan güzel dj'ler okumuştum, ama Shingeki no Kyojin'den pek güzele rastlayamadım galiba. Ya da Levi'yi paylaşamıyorum >_< :P
Levi candır ya sadece Kamiya Hiroshi için değil aynı zamanda karakterin kendisi kesinlikle süper.O saç sekli yada o kahve bardağını tutuş şekli olsun on numara. Animede bir Ereni dövme sahnesi vardı.... Eren mahkemede bağlı dururken bir tekme attı geri sarıp defalarca izlemelik yani.:) Djlerinde zaten sadece ErenxLevi çiftini okuyorum.Bir de Armin ile jeanınkiler güzel oluyor.:) Ama LevixErwin olan djylere bakmadan kapatıyorum hemen.
SilYa, evet o Eren'i tekmelediği sahne, Dişi Titan'ı biçtiği sahne filan unutulmaz sahneler.. :D Seiyuu'suna söylenecek laf yok zaten ;) Yeni sezon gelse de izlesek yine *-*
SilAah Armin'le Jean'a hiç rastlamadım mesela o_O Aynen, ben de öyleyim, LevixErwin'i görmeye bile katlanamıyorum, gene Eren daha iyi :)
Yeni sezon bildiğime göre 16 nisan 2016'da çıkacak sanırım daha çok var yaa. Ama mangasını da takip ettiğimden neler olacak az çok biliyorum.*-*
Silhttp://myreadingmanga.info/marigold-momoe-love-me-tender-shingeki-no-kyojin-dj-eng/ bu Jean x Armin djyi okumadıysan okuyabilirsin.Bu ilk olsun o zaman.Aslında googleye myreadingmanga attack on titan yazarsan ilk linkte bir sürü dj bulursun.Benim sürekli takip ettiğim bir yer.Artık kapaklardan seçersin güzel djyleri.
http://myreadingmanga.info/hey-younon-attack-on-heichou-sensei-attack-on-titan-dj-eng/ buda Erenxlevi ile güzel bir dj.Burada eren daha ufak çok tatlı çizilmiş.:)
2016da çıkacağını biliyordum da tam kesin tarihini bilmiyordum. İkizimle doğum günümüzden yaklaşık bir hafta önce, hediye gibi *-*
SilErenle Levi'ınki okuduğum djler arasında acık ara öne girdi şu an. Çok tatlı olmuşlar ya.. ^-^ Bu siteyi ben de takip ediyordum bir aralar, diğer djlere de bir göz atmalı :)
Vay ikizinizin olduğunu bilmiyordum.Benimde ikizim olduğundan şaşırdım şimdi.:)Anlaşıyorsunuzdur umarım.İkizler zıt karakterli olur derler.Ama aynı zamanda çok iyi anlaşırlarmış.
SilEn son The gazettenin yeni albümü de bize hediye gibi olmuştu. Siz de animeyi izlersiniz artık.Bu arada gelecek doğum gününüz şimdiden kutlu olsun.:)
Sadece siz mi yaoi manga okuyorsunuz.Yoksa ikiziniz de okuyor mu merak ettim.Çünkü biz de en başta kankim(willjace) okumaya başlamıştı ve ben şiddetle karşı çıkmıştım.Ama zaman geçince ben de sardım.Neyse başlangıç hikayem çok uzun şimdi anlatmayayım.:)
Eren çok tatlıydı dimi dj de.Birde levinin öyle küçük çocuk çizildiği bir dj vardı ama şimdi unuttum sayfasını.Bulursam onu da eklerim.Çok iyiydi o da.
Siz de ikizsiniz demek *_* Anlaşıyoruz genelde ama gerçekten de zıt karakterli olduğumuz doğru :D :D Eheheh teşekkürler, sizinki geçti mi bilemiyorum ama sizin doğum gününüz de kutlu olsun o zaman :D
SilOnun hep yaoi animelere bir merakı vardı ama hiç başlamıyordu. Ben ondan gizli mangalara başladım, o da benden dolayı mangaya başladı aslında. Ama o benim kadar çok sevmiyor, daha çok shoujo okuyor :)
Şey, genelde Türkçe okumadığımdan pek takip edemiyorum sitesini ama geçen Heterophobia'nın 5. yıl yazısında adı geçen willjace kardeşlerle bir alakanız var mı acaba??
Bulursanız lütfen yazın dj'yi, kesinlikle zevkle okurum ^_^
Teşekkürler Ağustos daydı doğum günümüz.Evet ekibe biz de katıldık willjace olarak yazıyor ama ikimizde ekipteyiz kısacası.Aslında kankimin de yazıları var blog da arada o da yazıyor.Yazı sonunda willjace varsa bilin o dur.
SilKız kardeşinin yaoi animelere merakı varsa hemen başlasın oradan alışır mangalara.Zaten her şey önce animeyle başlıyor.Sonra yavaştan shounen ai mangaları okurken buluyorsun kendini.Sonra bir bakmışsın oooo işler acayip büyüyor yani.
Dj ye baktım ama bulamadım bulursam not düşerim inş.