6 Ağustos 2016 Cumartesi

Fujikawa Ruri'den Perfect Kareshi

Bakkal Çıraklığından Mankenliğe


Bu gün çok sevdiğim bir mangaka olup adını geçirmediğim yani az bahsettiğim Fujikawa Ruri sensei'nin Perfect Kareshi'sinden bahsedeceğim. Mangamız bakkal çıraklığından top modele dönen Sabaru-kun hikayesini anlatıyor. Keyifli okumalar.

Dikkat!!Bundan sonrası mangayı okumayan için spoiler içerir.








Daisuke markette alış veriş yaparken modellerinden biriyle irtibatın koptuğunu öğrenir. Tam o sırada kasada duran çocuk ona yolu tıkadığını söyler. Daisuke'nin bir anda gözleri parlar çünkü artık yeni birini bulmuştur. Anında ellerine sarılarak top model olmak ister misin diye sorar. (Biri size markette böyle bir teklifte bulunsaydı normalde kafa göz dalarsınız dimi:) Kartını verip kendini tanıttıktan sonra bakkalın sahibinden izin alarak Sabaru-kun ile yola koyulur. (hadi bakalım.)
Daisuke 26 yaşında olmasına rağmen 17 yaşında olan Sabaru-kun dan daha genç gösterir.(o nasıl oluyorsa:)
Birlikte mağazaya ve kuaföre giderler. Tabi Sabaru'yu gören herkes hayran olur. Onda resmen manken kumaşı var gibidir. Daisuke sonunda aradığı kişiyi bulduğundan sevinçlidir.









Ama ertesi gün Sabaru'yu yine markette bulur. Senin model olman gerekiyordu burada ne işin var tarzı bağırmaları bunu kabul ettiği mi hiç söylemedim tarzı cevapla kesilir. Zira Sabaru modaya ilgi gösteren biri değildir. (Daisuke kendi kendine gelin güvey oldu sanırım hahaha:)
Daisuke o zaman neden kasiyerlik yapıyorsun sorusuna da telefon faturalarımı ödemek için yanıtını verince Daisuke çıldırır ve 1 yıllık teefon faturanı öderim yeter ki manken ol tarzı söylemlerle Sabaru'nun aklını çeler ve manken olmaya ikna eder.
Birlikte Daisuke'nin ofisine giderler. Duvarda Daiki Kitagawa'nın posteri asılıdır.








Geçmişten bahseder Daisuke ve Sabaru'yu eğitip Daiki gibi biri haline getireceğini söyler. Bu sırada bir şeyler almak için üst raflara uzanırken arkadan Sabaru uzanır ve ona alacağını verir.(kyaaa klasik bir sahne daha:) Böylelikle artık mankenlik süreci başlamış olur.
Daisuke yolda market sahibini görür ve laflarlar. Sabaru'nun iyi işler çıkardığını söyleyen Daisuke market sahibinin şaşırdığını görür. Çünkü market sahibi onun babası hastane sahibi ve lüx içinde yaşıyor ama ne spor ne başka şey ilgisini çekerdi çünkü o çok tembel tarzında konuşur. İçeri giren Daisuke Sabaru'yu ağırlık çalışırken yakalar. Ona yardım eden Daisuke Sabaru'nun bacaklarına masaj yaparken Sabaru bunu neden yaptığını sorar. Seni hissetmek için yapıyorum tarzındaki cevap karşısında Sabaru Daisuke'yi tutar ve öper.
Ben erkeğim ne yapıyorsun tarzı bağırmalar işe yaramaz Daisuke'nin ve bir kaç mıncıklanmaya mağruz kalır diyelim.:)







Ertesi zaman Daisuke yine dükkan basar ve burada ne işin var diye olay çıkarır. Şaşıran Sabaru benden nefret etmiyor musun tarzı soru yöneltince Daisuke sen benim için önemli bir modelsin tarzında cevap verir.
Daisuke Sabaru'nun ailesini selamlamak üzere onlara gider. Tabi malikanede yaşayan Sabaru'nun ailesi de onun gibidir resmen.(Mübarek mankenlik ajansı:)
Daisuke yanlarında minnacık kalır.(ah canım sen kısa değilsin onlar anormal^-^)
Sabaru Daisuke'i odasına götürür. Ve bir dahakine kimse yokken gelmesini ister. Sadece kendisine bakması konusunda ültimatom verir.







Sabaru artık dergilere falan çıkmaya başlamıştır. Bunu market sahibi ile konuşurken birden Sabaru'ya yönelen Daisuke neden hala markette yarı zamanlı çalışıyorsun sen artık modelsin diye sitemde bulunur. Yine telefon faturalarını öne sürer Sabaru.

Resmen yıkılan Daisuke'yi Sabaru beni model yapacaktın dimi bu depresif hal sana yakışmıyor diye teselli! eder. (teselli kısmını anladınız siz:) Tabi işler çok ileri gitmeden Daisuke Sabaru'yu durdurur ve sen benim mankenimsin bu yanlış seni eğitmem gerekiyordu mankenlikte diye söylemde bulunur.
Sabaru sana dokunmayacağım ve mankenlik yapacağım ve benim olmanı sağlayacağım tarzında konuşur. Böylelikle yağmurlu bir günde fotoğraf çekimine giderler. Sabaru ateşi olduğu halde Daisuke'ye iyiyim der ve çekimlere devam eder.Çekimler devam ederken Daisuke'nin de kalbi hızlı hızlı çarpmaktadır. (neden acaba :) Bitince şemsiyesiyle yanına gider ve nasıl geçti iyi misin gözlerimi senden alamadım tarzında konuşurken Sabaru yüzünü Daisuke'nin omzuna koyar. Bana aşık oldum dimi? Sana demiştim bana aşık olacaksın tarzında konuşur ve onu öper. (kyaa çok romantik :)




Ertesi günlerde yine bakkal çıraklığına devam ederken Daisuke önemli bir defilede yer alacağından bahseder.Defilede önemli bir mankenle birlikte yer alacağını söyler ve onunla tanıştırır. Biraz arıza çıkaran diğer mankenle yalnız kalır Sabaru. Demek yağmurda çekim yaptın ha bu sahtekarlık daha lise öğrencisisin değil mi? Eminin ki daha bakirsindir deyip tutup onu öper. (Vay şerefsiz:( tabi bu olaya uzaktan Daisuke'de şahit olur.
İçeriye girdiğinde demek onunla öpüştün ha dikkatli ol da skandal çıkmasın tarzında konuşur. Sabaru ise beni yarın izle der ve çekip gider.
Daisuke ise akşam resmen depresyona girer ve Sabaru'yu sevdiğini anlar. Ertesi gün müthiş kalabalık şekilde defile başlar.
İki mankende harika iş çıkarır.
Daisuke Sabaru'nun yanına gider ve harika bir işti.Sanrım yardım etmeme bile gerek yoktu şeklinde konuşunca Sabaru hayır beni izle demedim mi bütün zaman boyunca seni düşündüm yemişim mankenliği(abartı:) seni seviyorum der. Peki ya sen sorusu Daisuke'nin onu çekip öpmesiyle cevap bulur. Böylelikle ateşli sayfalarla mangamız son bulur. Ahh yani daha devam ediyor bekliyoruz.





Aslında vermediğim bir kaç bölüm var aralarda ama hepsi kısa bölümlerdi.Ben hikayeye dahil olan kısımlardan yazmaya çalıştım. Fujikawa sensei kısa bölümler çizmiş bu mangada.

Hikayeden kopuk olmasa da anlatılacak pek bir olay yoktu. Okuyun derim.
Bu arada bölüm 1 başında bu manganın çıkış hikayesini de yazmış sensei. Yani manken olan Sabaru aslında gerçekten de manken olan Andrej Pejic baz alınarak çizildi sanırım.
Fujikawa ne güzel kız diye magazin okurken birden elindeki derginin erkek dergisi olduğunu hatırlar ve hikayemiz ortaya çıkar. Benzemediğini kimse iddia etmesin çünkü gerçekten benziyor. Fotoğraflarına bakabilirsiniz mankenin.(Böyle insanlar nerede yaşıyor acaba yada biz uzayda falan mı yaşıyoruz. Ahh ahhh:)
Şimdi işin manga boyutuna geçersek aslında uzun saçlı karakterleri (tatsumi senpai hariç o bu tarzın ikonu ve vazgeçilmezi:) çok sevmiyorum. O yüzden buradaki en seksi (yada konumuna göre sevimli) karakter Daisuke.



Not: Bu yazı Yağmur sayesinde yazılmıştır. İnş. beğenir. Manga kısa bölümlerden fazlaca oluştuğundan aslında tam bir bütünlük yok. Bunun yerin Gokudou Darling'i yazabilirdim. Neyse kısmet onuda bir gün ele alırsam iyi olur. Hem de içinde host vardı. Fujikawa sensei smut ağırlıklı çizen bir mangaka olmasına rağmen cidden çok iyi bir mangaka. Seviyoruz kısacası:) Evet bu haftada benden bu kadar sanrım. İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Not 2:  Hidoku Shinaide' de sonunda siyah saçlı Maya'ya geçiş yaptık. Yihuuuu hikaye şimdi daha da güzelleşecek. Takipte kalın.(Araya sıkıştırayım dedim unutmadan. Nitekim siyah saçlı karakterlere düşkünlüğümü bilmeyen yok dimi:)
Not 3:  Şu anlık chibi tarzı ağırlık basan mangalar arıyorum. Blog ana resmi yapmak için. Bugüne kadar yapmadığım bu tarz bir manga bilen varsa yazabilir mi acaba:) Yada istediğiniz bir mangadan da ana duvar resmi yapabilirim.Yine yazmanız yeterli.^-^Sanırım sıradaki Onodera olabilir. Sekai ichi hatsukoi eksik hissetmesin kendini dedim.:) Yinede farklı chibi manga arayışım sürüyor.:)

16 yorum:

  1. (yagmur) adım geçti.. yaşasın...ben gerçekten çok çok mutlu oldum... birisinin sizi düşünerek yada sizin sözünüze istinaden bir paylaşımda bulunması bu benim için tarif edilmesi imkansız içten gelen bir huzur veren bir mutluluk çok çok teşekkürler. Bir yerlerde hala yüreği güzel ince ruhlu insanların olduğunu bilmek belkide asıl mutluluğumun kaynağı bu.

    Aayy bloğun duvar resimleri (böyle mi tabir ediliyor birden çıkaramadım) çok şeker. Yalnız o iki şemsiyeli şaşkınları tanıyamadım… chibi tarzı resimlere bayılıyorum… beklide bu tarz resimler Japonlara bir kez daha hayran olmamı sağlıyor. aslında iç dünyalarında çok sıcacık ve sevgi dolu şımarık çocuk barındırdıklarını düşünüyorum. bir o kadar karışık duygu bir anda barındıran ama bir kadar da çok keyifli anime ve manganın olmasının sebebini ise iç dünyalarında çok fazla şey saklıyorlarmış, bir nevi ikili hayat yaşıyorlarmış gibi hissediyorum. aynı şeyi güney kore dizileri izlerken senaristlerin düşünce yapılarında da bu duyguyu hissettim. Kısacası asıl hissettiğim gerçek hayatlarında etraflarına fazla yansıtamadıkları duygu yüklü engin bir dünyaları var. Dolu dolu kimi zaman hüzünlü kimi zaman çocuksu kimi zaman şeker mi şeker. Bir nevi yaoi mangaları bir tık daha çok sevmemde bundan bu duyguları yakalıyor olmam. Bazıları bu tarz mangalar iğrenç desede ve hatta ben okuduğum için banada bu gözle bakıyor olsalar da bu benim umurumda değil önemli olan neye baktığın değilmi mesala geçenlerde gördüm benim sevdiğim bir numaralı filmim 3 idots filmine ben 10 verirken başka bir 6 puan vermiş bakış açısı. Zaten her şeyi değiştiren bakış açısı; kimin neyi neden sevdiği onun duygu dünyasında gizlidir. buna nazaran bazı yaoi mangalarını bende çok uç buluyorum onlar meclisten dışarı, ama bazılarını okuduğumda ise gerçek hayatta iç dünyalarında bu acıyı yaşayan insanların varlığını bildiğimden onların adına hem üzülüyor hem seviniyorum onlarında mutlu olmalarını istiyorum.

    Ayyy fazla ruhsal dozdan takıldım. Çıkalım buradan ama dediğim gibi ne zaman chibi resmi görsem içten hissettiğim tek şey bu kadar sevimli başka bir şey olamayacağını düşünmem. Bir sevimliği duyguyu çizimlerle anlatmak yetenek yetenek diyorum ve saygıyla önlerinde eğiliyorum. Arigato

    Bunlardan bahsetmişken yazılardan biraz olsun insanı anlayabiliyorken; işte ilk cümlemde ne kadar mutlu olduğumu anlayabilirsin arigato..

    başka bir boyuta transfer olup, söze şöyle devam ediyoruz ben bu mangayı da çok sevdim. En azından sevdiğim sitenin planlanan projeleri arasında var ve arkasında da sen. O yüzden içimden bir ses şartlar müsait olduğu sürece sen bu manganın Türkçesini okursun diyor. O yüzden böyle güzel bir yüreği olan insan olduğun için tekrar arigato. Bu manganın tanıtımının devamını sabırsızlıkla bekliyorum..

    Bu arada Hidoku Shinaide mangasını daha hiç okumaya başlamadım en azından bir an önce Türkçe güncel hale gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Birde sen böyle yazdıkça, meraktan çatlamak üzereyim desemde site olarak elinizden geleni yaptığınızı biliyorum. Ve bu arada heterophobiafansub sitesinin son günceli benim için mamamiya tarzındaydı.. arigato

    Ve her zaman gibi yeni mangalarının tanıtımını sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler:) Her zaman söz verdiğim şeyleri yerine getirmeye çalışan biriyim.O yüzden bu yazıyı yazmak benim için de önemliydi:)İnş. beğenmişsindir.^-^
    Ana resimdeki şemsiyeli olanlar ten count'dan. Takviminden bir görüntü. Chibi çizimlerini bende çok severim.Zaten yaptığım bir çok ana resimde kullandım.Ama sanırım sıfırı tükettim.Çünkü artık öyle chibi çizim ağırlıklı manga bulmak zorlaştı.
    Yaoi manga okuyorsun diye sana iğrenç gözle bakanlar asıl iğrençtir.Takma kafana.Kendilerinin anlamadıkları şeylere böyle kötü sözler söylemeleri bir çeşit savunma mekanizması sanırım.Halbuki bir genç kızın yaoi okumasından daha doğal ne olabilir ki.:) Adı üstünde yaoi tamamiyle olmasa bile kadınlar için çizilen manga türüdür.
    Her yaoi manga maalesef gerçek hayatla kesitli olmuyor.Adı üstünde fantezi.Bazen demek ki fantezi dünyası aşırı çafçaflı olabiliyor. olsun smut tarzıda güzel oluyor.Arada öyle okuyup zihninin derinliklerini genişletiyorsun.:)
    Bu mangayı çevirdikleri sürece neden olmasın.Edit sorun değil.İnş hemen çevrilir ve Türkçe bir şekilde okuruz.:)
    Hidoku'yu hala okumadın mı?Hemen başla derim.Güncele gelmesine daha çok var.Daha djleri falan var.Şimdiden başla sen.:)
    Elimden geldiğince tanıtımlara devam edeceğim.:)Bu yola baş koydum hadi bakalım.^-^
    Bu hafta zorlu geçecek sanırım benim için:(Dün akşam hiç uyumadım.Diş ağrılarım sağ olsun.Gün Pazar olduğundan çektirmiyorum dişçi kapalı.Özel dişçi ve ben ona çektirtmek istiyorum.Zaten iğne korkum var.:( O yüzden kötüyüm nasıl çektircem dişimi gerçekten bilmiyorum.Ahhh ahhh bu dişçi korkusunu kimseye vermesin mevlam.:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (yagmur) dişçi korkusumu diş ağrısımı? diş ağrısına (yabana atılmayacak bir ağrıdır) katlanabiliyorsan dişçide çekeceğin ağrı eline toplu iğne batması gibi biliyorum. ama diş çekilmeden önce ki ağrı varsa en büyük etken apse olması ve apse varsa dişin çekilmez doğru olanda bu.. sana bir tavsiye benden evde ada çayı var (ise yaprakları olan) suyu ile ara ara gargara yap ve ağrıyan dişinin olduğu yerde ada çayının yaprakları biraz dursun. denemiştir ve iyi geliyor tabi ağrı kesici de alırsın ama da çayı apse varsa onada iyi geliyor. ve umarım dişin çekilme aşamasına gelmemiştir. artık dişçilerimiz bilinçlendi öyle kolay kolay çekmiyorlar en doğrusu bu çünkü çekilen dişin yerine yenisi konulamazsa çekilen dişin boşluğu nerdeyse tüm dişlerinin şekillerini etkiliyor en azından ona yakın olan dişlerin duruşlarını bozoyor..boş dişin yerini doldurmak için kaplama yapılıyor ki buda diğer iki yanda sağlam dişde kesilecek demek. velhasıl inşallah çekilmesin. ay dişlerine iyi bak. kendi dişlerimden biliyorum çoçukken çekilen azı dişlerim yüzünden başım dertte.. kendimi dişci gibi hissettim. yani umarım sadece apseden kaynaklı bir ağrıdır diyelim. hem korkma o kadar aklına güzel şeyler getir, iğne yapılınca toplu iğne batma acısı gibi zaten çekilecek olan yere iğne yapılınca çok fazla hisetmiyorsun o kadar güçlü yani. tüm dişlerini çekse ruhun duymaz :) ben korku gelince şunu sorarım uzun süren diş ağrısımı yoksa sadece kısa sürecek bir anlık iğne acısımı. korkularımızı biz derinleştiriyoruz.. yenersin sen bu korkuyu... geçmiş olsun...

      Sil
    2. sağ ol.:)Gece ağrıyor sabah ağrı daha az nedense.Bende sarmısak kullandım. Antibiyotik gibi ağrısını geçirdi çok şükür.ama ağrı devam ederse ada çayınıda denerim.Sanırım çekilecek düzeyde.Daha önce doktor kanal tedavisi olmaz çekelim dedi de korkumdan çektirmemiştim. Şimdi çekiyorum ağrısını:(

      Sil
  3. Elinize sağlık bu hafta da yazı için *-*
    Fujikawa Ruri bana hep çizimi çok iyi olan ama hikaye yönünden eksik kalan mangakalardanmıs gibi geliyor, neden bilmiyorum ama o çizimlerle birlikte karakterlere biraz daha eğilse okuması daha zevkli olurdu bence. Bir sürü mangakasını okumuş olsam da yine de :D
    Bu mangayı ilk okuduğumda Andrej Pejic'in resimleriyle kendimden geçmiştim >.< Hakikaten maşallahı var ya.. *-* Mangaka cidden ondan esinlenmiş belli, ben de olsam esinlenirdim :) O yağmurdaki çekim sahnesindeki bakışmalar çok güzeldi yalnız...
    Chibi manga konusunda da eğer aklınızda herhangi bir manga varsa chibi versiyonu tumblr pinterest gibi sitelerden büyük ihtimalle bulursunuz diye düşünüyorum, çok güzel chibi'ler var oralarda >.< Özellikle chibi tarzı manga pek aklıma gelmiyor.. En çok rstladıklarım ten count benim de, en tatlıları da onlar gerçi :D Yaoi olmayan animelerin fan art olarak çok güzel chibi'leri de var tabi, misal Durarara, kuroshitsuji, Haikyuu.. <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:) Elimden geldiğince tanıtmaya çalıştım mangayı.Fujikawa Ruri'nin çizimleri cidden güzel ama bu mangada gerçekten çok bir bütünlük yoktu.o yüzden Gokudou Darlingi yazsam daha iyi olur değil mi?^-^ Andrej Pejici ilk gördüğüm de cidden şaşırdım.İlham kaynağı o ama kısa saçlı çizseymiş keşke.
      Yağmur sahnesi cidden güzeldi. Klasik sahneler güzel oluyor. Chibi manga arıyorum cidden. Sekai ichi'yi yapacaktım ama çok chibi sahnesi yokmuş.Dediğin gibi tumblrları gezeyim biraz.^-^ Güzel bir ana resim için araştırmam gerek.:)

      Sil
  4. Ne kadar çokk süper aşırı fazla ingilizce yaoi var. Acilen çokkkk acilen bu dili yalayıp yutmam lazım cidden :) Ve önerdiğin siteyi ekledim sık kullanılanlara. En kısa sürede başlayacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok fazla İngilizce yaoi manga var.^-^ Bu konuda İngilizce gruplarını tebrik etmek gerekir.Sanırım Türkçe olarak yaoi manga çeviren az grup olduğundan kaynaklanıyor.Daha fazla grup olsada daha çok okusak diyorum.:) verdiğim site cidden işinize yarar diye tahmin ediyorum.çünkü sıfırdan öğretiyor ve seviye seviye ilerliyorsunuz. ing. derslerini çekip koyan Özkan çelene bu konuda sonsuz hayranım.:)

      Sil
    2. Evet başladım ve 2 haftadır devam ediyor. Azcık da olsa küçük ilerlemeler kaydediyorum. Kısa cümlelerden oluşan sohbetleri anlıyorum :) Ama daha fazla kelime ezberlemem lazım:) Site için gerçekten çok teşekkürler

      Sil
  5. Bu arada ekstra bölüme baktım da az kalsın kalp krizi geçiriyordum. OMG gözlerim pörtledi :) Otobüste önünde durup onu korumaya aldığı sahne ve aayyyyyyyy ayyyyyyy. Resmen gözlere şenlik için çizilmiş bu Subaru

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O sahne cidden süper.Özellikle göz çizimleri şahane değil mi? Hele o ben sahnesi ve boyuna bir öpücük. kyaaaaa diye çığlık attıracak cinsten.:)Sitenin işine yaramasına sevindim bu arada.^-^

      Sil
    2. :D :D :D Spoiler olmasın diye yazmamıştım öptüğü sahneyi ya neyse geçti :D Benim de Subaru gibi gözüm benine takılmıştı :) :) :) Mangaka Daisuke'nin yüzüne ve gözlerine özellikle çalışmış gerçekten :) Gerçi mangakanın çizimler muhteşem o ayrı

      Sil
    3. Spoiler benim göbek adım.XD Merak etmeyin en başına Dikkat diye yazdığımdan çok sorun çıkmaz.Uzun saçlı karakterleri çok sevmediğimden Daisuke'yi daha çok seviyorum bu mangada.gerçi siayah saçla çizilen tüm karakterler benim favorimdir orası ayrı.:)

      Sil
  6. spoiler severim :) daha bir keyifli ve beklenti ile okuyorum :) Kitapların arka kapağını kelime kelime hatmederim önce kitabın son sayfasını okurum misal o kadar yani :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplarda spoiler baş düşmanım yaaa.ben katlanamazdım sonunu bildiğim kitabı okumaya.zaten hep aksiyon cinayet gerilim tarzı okuyorum.birde katil kim bilip de baştan okumak cıkk olmaz.hatta kardeşimle o yüzden kavga etmisligimiz var.😁

      Sil
    2. :D Aynı tür okuyoruz :D Ama ben katili değil de mutlu son olup olmadığını okuyorum o yüzden sorun yok :)

      Sil