Klişeler 2

Mangadaki Klasikler 2

Evet klişeler diyarına yeniden hoş geldiniz.Nedir bu klişe diye merak edenlerin 1. bölüme buradan bakmaları rica olunur.

İşte yaoi manganın kendimce klasikleşmiş klişeleri bölüm 2;

Koisuru Boukun

5.Bir erkek bana aşkını ilan etti ama yüz bulamadı daha sonra da beni takmıyor endişeliyim klasiği;

İlk açılış buradan gelsin istedim zira bu durum mangalar da var olan klişelerden.Öncelikle sememiz bir güzel itirafını yapmış ukemizle ilgili olduğunu acıkça dile getirmiştir. Gel gör ki o bu şu baskısı aman öyle şey olur mu baskısı ve sen ne çeşit bir hastasında bana aşkını ilan ediyorsun baskısıyla bu itirafı kesinlikle reddeden ukemiz daha sonrasında amalara bağlayarak benimle neden ilgilenmiyoruma geçiş yapar. Durum bundan ibaret yani.Evdeki bulgurdan veya hangi bakliyatsa ondan olma durumu söz konusu.Sen beğenme reddet kalbini kır semenin ardından semede biraz yüz vermeyince neden böyle oldu diye için içini kemirsin.Adama sorarlar daha önce neredeydin diye.Nitekim iyi yürekli sememiz bu kıskançlık krizini sezip bunu bir fırsata dönüştürmesini bilir. Ve ukemizi kendine bağlar.Tabi bizde ukemizin içinden geçen cümleleriyle mest oluruz bu sırada.Benimle ilgilenmiyor ama bu durum neden kafamı kurcalıyor tarzında bir düşünce sistemi olayı var bu mevzuda.(Koisurudaki olay böyle başlayıp bana neden dokunmuyora kadar gidiyor düşünün artık:)

He Is Beautiful

6.İçki masasından kalkıldığında ukemizi semenin eve bırakması klasiği;

Cacann yine sıkça rastlanan bir klasikle devam edeceğim.Nedir bu semelerin eve sarhoş olan ukeleri götürme derdi. Yaa evlerini onunkine mi çok yakın. Ya da başka bir arkadaşı evine bıraksa olmaz mı bilmiyorum lakin illa o sarhoşu evine seme bırakacak.Zaten neden hep uke sarhoş olur oda belli değil. Ukelik özelliklerinden olan daha zayıf ve kırılgan olma özelliği içki masasında dayanıklığı da içeriyor mu? Ya adamın sünger gibi bir ciğeri varsa.Ama yok illa sarhoş olan uke olacak.Bir tane manga var mı ki seme sarhoş olsun da ukemiz onu evine bıraksın.Zaten bu sarhoş olup eve bırakıldıktan sonraki mevzu hep aynı.Biri de rahat bırakayım uyusun demiyor maşallah.

Nedir bu içkisine ilaç atılmış tarzındaki sarhoşluk muhabbeti anlamıyorum.Nitekim biz zaten tamam olay bitmiştir deyip yolumuza bakıyoruz böyle bir sahne görünce.

Okane Ga Nai

7.Ayy yardım edin beni kaçırdılar klasiği;

Evet nedir bu ukelerin çektiği bölüm 2.

Bütün kötü olaylarda bu ukelerimi bulur.Yani insanın hayatında görüp görebileceği bütün uğursuz olayların mangalar da bunları bulması enteresan.(aslında çok doğal adı üstünde manga ama havamı bozmayın şimdi tam atar atma modundayım:)

Ayrıca hadi seni buldu bari bir kız kaçırsa.Yok illa başka bir erkek ukemizi kaçırır.Bütün erkeklerde ukemize hastada onun mu haberi yok.Bu nedir yani. Fermonlar ben buradayım şeklinde milleti kendine çağırıyor resmen.Hadi onu da geçtim bu ukeleri hep semeler mi kurtaracak.Yok mu bunların yakın arkadaşları aileleri yaaa. Birisi de demiyor oğlumu kaçırdılar yardım edin.(zaten babayı gördüğümüz yok ne saçmalıyorsam bende)

Neyse kısacası illa o uke kaçırılacak ve kahraman sememiz onu kurtaracak.Bizde o sırada çekirdek elimizde heyecanlı gözlerle olup bitenlere şahit olacağız.Birde tam bazı şeyler olacakken kurtarılma durumları oluyor biz de heyecan tavan yani.Yok şimdi bu saatte trafiğe takılır, araba bulamaz, çocukta "gps"mi var da yerini bulacak gibi dertler yok.Anında o kapı kırılır ve içeri külhan beyi tarzında girilir sen benim erkeğime nasıl el sürersin tarzında bir bakış atılır.Sonrası malum çok dövdükleri görmedim lakin olay hemen kapanır ve kurtulan kurtulur şeklinde devam eder mangamız. Ama yine seviyoruz bu tür mangaları o heyecan ve adrenalin bizi kendine çekiyor. Kalbimizin dakikada  atışı 120 filan buluyor. Bize de eğlence çıkıyor kısacası.

Kawaii Akuma

8.Bu çocuk şeytanın vücut bulmuş hali ama herkes melek sanıyor klasiği;

Başkaların yanında melek bana gelince şeytan klasiğiyle devam etmek istiyorum açıkçası.Yani olay semenin iki yüzlülüğü ile doğrudan orantılı olarak devam ediyor desem yeridir.Herkese karşı nazik ve saygılı sememizin bir ukeye karşı kaba ve çirkin davranışlarda bulunduğuna çoğu mangada şahit olmuşsunuzdur.Peşinden koşmam sana kötü davranırım hatta seni aşağılarım ki beni ileride sevesin mantığı galip geliyor sanımca.Yoksa ne rol kesiyorsun derler adama. Oscarlık oyuncu musun diye film teklifleri gelir kısacası.(tamam yine abartmanın suyunu çıkardım:) Neyse kısacası bu iki yüzlü semelerimiz kendilerini etrafa iyi ve sakin olarak tanıtırken herkese gayet dostanece yaklaşırken ukemize gelince kayışı kopartıyor efenim.Kısacası biz bu duruma yakında benim olacaksın o yüzden sana nazik davranmama gerekyokus sendromu diyoruz. Ukemiz ise hala yok herkese karşı iyide neden bana kötü şeklinde şapşal şapşal gezmekte. Abi amacı zaten seni öyle düşünmeye sevk etme gelme bu oyunlara yahu diyorum.Ama kime diyorum.Eninde sonunda ukemiz ağlar ve sememiz ahanda istediğim buydu şeklinde üstüne kapaklanır olan olur ve bizde bak nasıl götürdü çocuğu şeklince fesat fesat düşünürüz.Nitekim yine böyle mangaları seviyoruz.Bak çocuğa neler yapıyor şeklinde bir düşünce tarzı biz istemesek de beynimize yerleşiyor diyelim.(bu arada verdiğim resim tam bu anlattıklarımın vücut bulmuş mangasıdır. Kendi editimiz diye söylemiyorum.Göz var nizam var yani.Çok şeker olan Fuuta'nın Akiyoshi'ye yaptıkları belli.Hem ayrıca o gözler ve eline ağzına götürerek masum bakışlar atması cidden on numara.Ama benim en beğendiğim Akiyoshi'nin görüş vizyonundan gördüğümüz İchii. Yani o korkunç ve sert mizacın altından melek gibi bir karakter yatıyor dersem yeridir.Hele ilk bölümde Fuuta'nın Akiyoshi'yi sıkıştırdığı yerde "Fuuta insanları zorlamak kötüdür." deyip Fuutadan dayak yediği kısım süper ötesiydi cidden. Ayyy daldım gidiyorum durduranım yok yani. Konu neydi nereye geldi.

Ihımmm evet bu günlükte yine bu kadar yeter sanırım.Tamam yine çok söylenmeden devamının geleceğini yazsam fena olmaz sanırım.Klasikleşmiş sahneler fazla olduğundan bir hafta daha uzatmamın kimseyi sıkmayacağını umuyorum.Öhöm yoksa yanlış mıyım. Neyse bildiğim gibi devam edeyim o zaman.

Bunları yazarken hala eski ana duvar resmi vardı(yani hala var)koyduğum (yani siz okurken inş ben resmi değiştirmiş olurum) resim hakkında biraz söylenmek istiyorum izninizle. Öncelikle anime çok güzeldi.Onu söyleyeyim.Ayrıca komik dokunaklı ve Hiroshi Kamiya etkiliydi.Süper ötesi bir anime yapmışlar.

Neden bahsediyorsun ne animesi diyenlerin bu linkten animeyi izlemeleri rica olunur. Doukyuusei aslında anime filmi gelmese hiç haberim olmayacağı bir mangaydı diye itiraf etsem yeridir.Ama animeyi izledikten hemen sonra mangasını da indirip okudum. Mangası da güzeldi.Yani ne diyoruz kapağına bakıp bir şeyi yargılamamalıyız.(ahanda önerme yaptım:)İçten samimi ve shounen ai. Aslında mangası bari yaoi şeklinde çizilseydi diye içimden geçirmedim değil hani.(hahahaha kötü ben^-^)Kısacası semenin gözünden anlatımla başlayan animemiz gerçekten bizi olduğumuz yerden teee oralara kadar götürdü dersem yalan olmaz.Bunda ki en büyük etken tabi ki gel damadım ol sesine kurban tarzda takıldığım Hiroshi Kamiya. Bayılıyorum onun sesine yaaa. Cidden çok samimi içten ve karakter sinirlenince bile kendine has tonlamasıyla bağıran nadide bir ses yani.O bağırışlar da karakterin nasıl ikilem de kaldığını aslında öyle demek istemedim tarzında söylendiğini.Beni yanlış anlıyorsun seni seviyorum aslında demek olduğunu hissediyorum.(vayyy ne çok şey hissediyorum maşallah bana his gurmesiyim mübarek:)

Hazır kopturdum gidiyorum bir iki kelimede yeni gelen Koisuru Boukun hakkında olsun bari.Öncelikle izninizle  mangakaya sesleniyorum. Yaaa Takanaga senin derdin nedir yaa.Her bölümde beni böyle hislere boğuyorsun.O kadar dokunaklı ki yeni gelen bölümler her bölümde  Morinaga'ya üzülmeden edemiyorum.Onun içinden geçenler cidden büyük bir duygu seline sürüklüyor beni.Bu nedir cidden ama.O kadar hisli manga çizilir mi?Yeter sevenler kavuşsun arada sorunlar olmasın senpai daha açık sözlü olup şu Morinaga'ya seni seviyorum desin artık.Perişan oluyorum her bölümde.İple çekiyorum yeni bölümlerini.Emeği geçenlere de saygılar bu arada(Yankami-senpai, Zeze-san ve ben saygılar cidden)

Bu arada sanki bahsetmem gereken bir şey vardı gibime geliyor ama hımmm  Okane Ga Nai'nin yeni bölüm ing. geldi miydi. Yoo hayır sanırım onu seven sadece ben varım. Süper loversin 25. bölümü geldi miydi yooo ondan bahsetmedim bile. Junjuonun yeni bölümü geldi miydi yooo geleli çok oldu daha fazla Misaki görmek istemiyorum tarzındayım şu an. Haaa Saezuru tori wa habatakanai'nin rawı geldi.İşte bu bundan söz açacaktım ben.Bilmeyenlerin hemen okuması rica olunur bu arada. Spoiler gibi olmasın ama bu hafta mangaya Doumeki damgasını vuruyor.Yani öyle böyle değil.Vurmak ama nasıl bir damga vuruyor.Okuyanlar aaaa ondan bahsediyorsun sen diye içlerinden geçire bilir.Evet süper ötesi çizimden bahsediyorum.Neyse ing. gelince daha bir olayı anlarız diyorum ve bu haftaki yazıyı bitiriyorum.İyi haftalar.:)
Normalde yazıyı vermem gereken zamanda bir ekleme yapmak istiyorum izninizle.İkiz kız kardeşimin bulduğu bir mangadan bahsetmezsem eksik hissederdim. Kyou Kara Ore Wa!! mangamızın adı. Mangamız yaoi değil.Hatta çizimleri çok eski.Kapaktaki acayip tiplere bakıp da (ki cidden acayip biri perma yaptırmış ve saçını sarıya boyatmış diğeri ise saçlarını dikmiş ama nasıl bir dikme:)yargılamamanızı istiyorum.Gerçekten çok komik bir manga.Bu acayip tipteki ikilimizin okuldaki güç savaşına şahit oluyoruz.Her türlü okul çeteleriyle yakuza tipli çocuklarla kavgalarına şahit olacaksınız.Ayrıca uzun etekli kızların da kız çetesi olup mangada kadına vurulmaz kuralı uygulanmadığının da altını çizmek isterim.Yani sen kızsın sana vuramam yok anında yumruğu yiyor kızlarda bu mangada.Onun dışında ikilimizin kendine has özellikleri var.Sarışın olan karakterimiz acayip dalavereci bir tip.Çantasının içine demir mi yerleştirmiyor, yanında dövüş esnasında karabiber mi fırlatmıyor yani anlayacağınız biraz kaçak dövüşen ama gittikçe güçlenen bir tip var karşımızda.Diken saçlı olan ise haksızlığa dayanamayan tiplerden. Gururluyum tarzında takılıyor.Kısacası çok komik bir dille çevrildiğini eklemek isterim.Çeviren arkadaşa teşekkürler.Canavar Vasfi'ydi sanırım.Editörünün sürekli olmasa bile ara ara değiştiğini biliyorum.Sanırım bu konuda sıkıntı çekilmiş ama şu an manga hala devam ediyor.Buradan mangamızı Türkçe şekilde okuyabilirsiniz.Gerçekten gülme garantili bir manga.Benim okuyup da gülmekten gözlerimden yaş geldiği nadir durumlar vardır ve bu manga beni gülme krizine soktu dersem yalan olmaz.Bölümlerin uzun olduğuna bakmayın.Zaten okuyunca 2. ciltten sonrası akıp gidiyor resmen.Okumanızı gerçekten tavsiye ederim.^-^