28 Mayıs 2016 Cumartesi

Klasik Yaoi Manga Sahneleri

Yaoi Mangada Klişeler


Bu hafta ne yazsam diye düşünürken bir yandan da manga okumalarıma devam ediyordum.İçlerinden bir kaç tanesini yazmak üzere ayırdım.Ama içlerinden bir tanesi var ki beni bu konuya yazmaya itti diyebilirim. Başlıktan da anlaşılacağı üzerine bu gün yaoi mangalar da geçen klişeleri yazacağım.(yani hatırladığım kadarıyla:)
3 gece önce okuduğum mangada her zaman ki klasik olan ukemizin trende başka erkeğin elle tacizine uğrayıp esas olan tarafından kurtarılmasıyla ilgili sahne vardı.Bildiğimiz şu klasik sahne.Bir yandan da yaa bu Japonya da sürekli olan bir durum mu ki mangalara konu oluyor diye düşünüyorum.(Türkiye de genellikle bir erkek başka bir erkeği metroda böyle taciz edemez ederse de bildiğin meydan dayağı yer:)
Kısacası bu sahne bildiğim başka mangalarında çıkış noktası olduğundan bu konu üzerine gitmeye karar verdim.(Şu an yani hemde şu dakika karar verdim.)

İşte yaoi manganın kendimce klasikleşmiş klişeleri;

yaoi_manga
Shiri Fechi Nanka ni

Sukarete Tamaru ka




1. Trende başka erkek tarafından taciz edilme klasiği:
Dediğim gibi bundan zevk mi alıyorlar anlamıyorum ama trende birinin poposuna dokunma sendromu yaoi de bolca geçmekte.Tam o sırada kahraman sememiz olaya müdahale eder ve tacizcimizi durdurur.Bazı mangalar da tacizci sememiz olur.Yani bu klasik sahne çeşitli versiyonlarla gözümüzün önüne getirilir diyebilirim. Tren tren değil mübarek aşk oteli bu nedir yani.Tabi trenin kalabalıklığından yararlanan kötücül mahluklar bir de genellikle gözlüklü çizilir.(semeli olanlar değil tacizci olanlar genellikle)
Ayrıca ukemizin neden olaya müdahil olup tacizcinin kafasını gözünü kırmadığı kısmında da sinirlerim tepeme gelmiyor değil.Arkadaşım hastamızın sen deyip kafa göz dalsa yeridir yani.Kısacası bu tür klasik sahnelerle çokca mangamız kendine konu bulmuş ve bu yolda namını sürdürmüştür.






yaoi_manga
Porno Superstar

2.Ay boyum yetmiyor bir yardım eden olsa klasiği:
Evet çoğu manganın yine başlama sahnesinden devam ediyorum.Aslında bu klasik sahne benim acayip hoşuma gidiyor desem yalan olmaz.Nitekim mangakalar da benimle aynı fikirde olmalı mangalarında çokca bu sahneyi görmekteyiz.Yani Onedara gidip de kendine bir sandalye alsaydı belkide Takanoya aşık olmayacaktı diye dile getirsem olayı anında kaparsınız diye düşünüyorum. Abi şimdi illa en yukarıdaki kitap veya dosya (her neyse)seçilir ve sandalyesiz ona ulaşılmaya çalışılır ve de esas genç tarafından eşyamız alınarak o kişiye aşık olunur.Olay bu dur yani.Kimsenin ahaan da oralarda bir sandalye vardı onu alsana gibisinden düşündüğü yok illa sememiz uzanacak sonra bir göz göze gelinecek (tabi bu sahneler yüz kısımdan büyük çizim gözlerin içi büyümüş ve yüzde kızarmalar olarak çizilir) bu sayede havada sakura yaprakları uçarken ve bizde aaaaa diye anın büyüsüne kapılırken sahne patlamasını yapacak şeklinde düzenlenir.Ne diyelim seviyoruz ve bu tür sahnelere saygı duyarak sıradaki klasikleşmiş klişe sahnemize geçiyorum izninizle.




yaoi_manga
Koibito wa Hatsujouki


3. Beni yaşıtlarım kesmez bana öğretmen lazım klasiği:
Öncelikle bu klasiğin de çokça işlendiğini bilmenizi isterim. Sememiz (ki genellikle burada öğrenci seme konumundadır) kendi sınıf hocasına aşık olur.Buraya kadar okey yani her kız öğretmenine aşık olur bunu mangaya taşısan çok tutmaz ama eğer bir erkek öğrenci erkek öğretmenine aşık olursa işte o zaman ortaya mükemmel bir manga çıkar. Sememizin özelliğinden olan boyu da öğretmeninden uzun olur.Ona resmen tepeden bakar.Derslerde serseri tarzı takılır.Hocayı gözleriyle keser.Uygun anını bulunda laf çakar onu sinirlendirir ama herhangi bir zor durumda da onu kurtarır.İşte genel klasik öğrenci öğretmen aşkı.Ayrıca öğretmenin ama o benim öğrencim takıntısı olur.Kendine sınır koymaya çalışır ama bakarız ki iki üç bölüm sonrası yat....
Neyse işte bu klasiği de seviyoruz yani içimize işliyor bizim.Ayy bak kız öğrenciler etrafını sardı ama onun gözü hala K-kunda şeklinde nidalar attırıyor bize.(bu arada yandaki resim bizim ilk edit yaptığımız mangaya ait nostalji olsun diye koydum.Ama sadece bu bölümünü yaptığımızdan Türkçesi gelmeyecek.^-^)



yaoi_manga
Ashita wa Docchi da!
4. Sevdiğim çocuğa bir kızdan ilan-ı aşk gelirken benim şans! eseri bunu görmem klasiği:
Evet işte bir çokca kullanılan sahneye daha geçebiliriz.Birisi yarime aşkını itiraf ediyor ama onun benim sevgimden haberi yok şıl...lar etrafını sardı klasiği dersem de anlarsınız sanırım.Aslında yine bu tür sahneleri acayip sevdiğimden bahsederek konuya giriyorum.Öncelikle kızlar işini biliyor nerede yakışıklı bir tip var gidip itiraf edelim aşkımız şeklinde resmen köşe başlarını tutuyorlar.Nedir bu ukelerin bu kızlardan çektiği yani.Daha ukemiz kendine bile itiraf edemediği duyguları hazmederken bir de bu tür görüntüler görüp iyice depresyona girmesini sağlıyorlar.Bir düşün şu cool karakterlerin yakasından bu neymiş ama aaa diyesim var yani.Ama bir yandan da iyi oluyor bizim açımızdan bak nasıl kıskandı şeklinde düşüncelerle mest oluyoruz.Ayrıca sememiz de genellikle bu durumlardan haberdar şeklinde.Zaten onunda aklı ukemizdeyken kızın birinden itiraf gelince o an oradan tesadüfen! geçen ukemizi fark ederek kızı dinleme ve gözünü ona dikme suretiyle şekil yapma peşine düşer.Daha çok kıskan beni midir amaç bilmiyorum. Genellikle de kızlara çok cevap vermediklerine şahit oluyorum.Yada direk ben başkasına aşık oldum galiba cinsinden cevaplar duyuyoruz. Nitekim o kızları daha mangada  görmüyoruz.(çok şükür) Bazı mangalar da ise yine kız itiraf yaparken ukemiz bu itirafı okulun penceresinden görme durumu nükse ediyor.O zaman sememiz belki ukeyi görmüyor ama ukemizin içinde bir volkan patlaması yaşanıyor. Demek öyle haaaa gibilerinden. Kısacası mangaların baş tacı klasiğinden biridir kendileri.

yaoi_manga


Evet bu günlükte bu kadar.Yine ama bitti mi şeklindeki göz seyirmelerinizi kendinize saklamanızı isterken haftaya veya ileriki bir tarihe devam edeceğim notunu izninizle düşmek istiyorum.Yani hicran ve hüzünle aldığınız nefesinizi rahatlıkla verebilirsiniz.Bu konuya devam edeceğim.^-^ Bu arada çok sevdiğimiz ve gözümüzün nuru olan Kuroneko Kareshi no Afurekata'nın son bölümünün geldiğini duyurmuş olalım. Ühüühühühühü bitti yani.100 bölüm sürse yine okurum dediğim serilerdendir kendileri.Ayrıca Kagami fanlarından biri olarak her şeyin iyi şekilde bitmesi de huzur vericiydi.Özellikle Rio'nun Kagamiye ben geldim artık git tavrı takınıp Shingoya sarılması on numaraydı.Bu haftalıkta benden bu kadar.Geçtiğimiz haftalarda bana moral ve destek veren herkese de ayrıca teşekkürler. 

Haa bir de neden yayın verme adımı Yaoiciden Willjaceye çevirdiğim kısmına da değinmek isterim. Açıkçası bazı karışıklığın önüne geçmek istediğim için böyle bir değişikliğe gittim.Bir de nedir bu willjace nereden geliyor falan gibi şeyler düşünüyorsanız eğer o zaman manasını açıklayayım.(zaten devlet sırrı falan değil neyi açıklayacaksam bende:) Will ve Jace iki ayrı kitabın baş karakterleri oluyor.Kitaplar birbiriyle bağlantılı şekilde.Biz de her iki karakteri çok sevdiğimizden neden ikisinin ismini birleştirip bir nickname yapmayalım dedik.Ayrıca her iki karakterin erkek olmasına rağmen kendimize ad seçmemiz daha bir enteresan bir durum.Zaten kitap okurken bile kadın karakterleri çok sevemiyorum neden acaba?Hımmmm irdelenmesi gereken bir sorun daha.Neyse sonuçta yazan kişi benim.(willjacenin will kısmı yani:)O yüzden ismin değişmesinin çok önemli olduğunu düşünmüyorum.Umarım sizde benimle aynı fikirdesinizdir. İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.^-^

bir hediye

7 yorum:

  1. (yagmur) işte budur diyorum :)

    nasıl desem okurken sesin yumuşak, içten ve heyecanlıydı. kendine gelmişsin gibi mi? bence gelmişsin :)

    ayy bu siteyi bulduğumdan beri böle her hafta sonu çay demleyip keyifle okuyacağım köşe yazını okumak gibi; haftalık konumuzda keyifli bir konu olunca çayın keyfi daha bir güzel oluyor. arkasından da çayımı yudumlarken bir taraftan da aklıma gelenleri yada nasıl desem içimden gelen kelimeleri yazıya aktarmaya çalışıyorum.

    bu yüzden bazen cümlelerim tam bitmeden başka konuya geçmiş olabilirim. ayy!!! bak şimdi başka bir konu dedim... yaa!!! işte böyle kelimelerle başlayınca kesinlikle yazımın başını unutup daldan dala konma moduna geçiyorum. bu haftaki konu ile ilgili görüşlerimden önce aklıma gelmişken hemen söyleim de sonra unuturum filan dimi ama!!! bazen keyfin kaçınca, bazen böle için daralınca, ben ki hala yapıyorum. güney kore proglamlarından running man programı var bilirmisin? neysem bak bu programın 138, 147, 163, 195 ve 250. bölümlerinin bendeki yeri ayrıdır ve hala canım sıkkın olunca açar izlerim çünkü gülme garantili. tavsiyedir izle derim. hayat böle uzun ömürlü yaşam olsa da kısa. çünkü anlar hep geçmişde kalıyor ve geçmişde kalan anıları ne kadar mutlulukla doldurursan o kadar huzurlu olursun.hep gül. hep böle iç sesin keyifli olsun.

    dedikten sonra; bu haftalık paylaşımını görünce ve okuyunca benimde yüzümde tatlı bir gülümse vardı birden aklıma güney kore dizilerindeki klasik sahneler konusu geldi. orda da böle arkadan sarılma filan vardır, mutlaka bir takı hediye edilir. gerçi fazla yaoi mangası okumadım diceksin niye ( çünkü no ingilize) bu arada ben hala kıskanç moddayım. hatta bu yazının konusu için böle bir genelleme yapılabilmek demek çok manga okumak anlamına geliyorki kıskançlık termometrem tavan yaptı.

    hemen konumuza dönelim den önce bu arada her bir yazında örnek verdiğin mangalar sayesinde; okunma ihtimalinin olması ihtimalini sevdiğim mangalar listesinde 50 tane manga oluştu hadi bakalım hayırlısı.

    bu haftalık konumuz için ben fazla genelleme yapamayacak olsam da; ister klasik olsun ister olmasın benim number one ım (ingizlice bilmem ama ingilizce yazmadan da geri kalmam ha hahaaa :) dört numara bu sahne demek sevdiğin insanın kaybetme ihtimalinin ne kadar acı bir gerçek olduğunun yüzüne beş karışla vurulmasından daha acı bir duygu olsa gerek ve artık bir gerçek orta çıkar sen onsuz bir hiçsindir, onu kaybetme ihtimali acıların en büyüğüdür. bana göre öle valla. şahsen ben bu sahneleri çok sevdiğimden ve belki de benim için manganın konusunun ana fikrinin saklandığı gizli tema olduğundan olsa gerek, arka arkaya manga okusam da bu duygu bana göre; sevginin o canlı halinin içime işlemesi olduğundan çok seviyorum. bak şimdi başka klasik sahnelerde mi var hepsini meraklı bekliyorum. ayyy!!! bu manga türüyle karşılayınca merak bende tavan yaptı. o yüzden diğer konuyu sabırsızlıkla bekliyorum.

    2. klasiğimiz hiç öle dikkatimi çekmese de bana göre seni seviyorum hissediyor musun? ben sana bir şeyler hissederken sen hangi durumdasının tahlilinin canlı olarak birebir sonuç verme şekli yada benim için öle... bu arada Onedara bir tane ya!!! çok şeker bir karakter. içten içe konuşması yok mu bu yüzden ben bu mangayı ve animeyi çok seviyorum. karakterler çok ama çok gerçekçi ve artı farklı. sahi bak şimdi o hala sevgisini tam olarak açıkça söyleyememişti, hatta mangada yazıyordu şu kadar gün kaldı diye merakla o günü bekleyenlerden biriyim.

    Kuroneko Kareshi no Afurekata bitti ve sende hemen okudun peki ben ne yapcam diye zerzeniş de bulunmaya hakkım yok ki tüh yaa. bence çevrilir dimi!!! yani diğer dört seri çevrildi bununda çevrilme ihtimali yüksektir diye bir mantık kurabilirim. bu arada bu seriyi okudum hot olsa da kagaminin aşkı beni bende aldı. sevgi konusunda kendinden, duygularından emin olmak işte bu bile kagamiyi unutulmaz kılıyor. haftayı bekliyorum inşallah bir aksilik olmazda yazını okuyabilirim. o zaman hep mutlu kal güzel bir hafta seninle olsun. son söz isim konusu no problem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ve merhabalar:) Keyfim yerinde olunca duramıyorum bende ne varsa yazıyorum.^-^
      Running mani bir ara çok izliyorduk ama şimdilerde yok koreli şeyleri bıraktık sanırım artık.Arada filmlerine bakıyorum.Bizden geçti kore bölümü.:)Hayatım geçen bir bölümünde vardı. Level atlamak gibi mangalara atladık artık.^-^Artı runnig man JYJ yi getirmezse asla izlemem.Adam seçtiler resmen bir onları getirmiyorlar.Nedir SM baskıları yaaa.Sbs'den de bu beklenir.:( Vermiyorlar JYJ'yi.Onları verene kadar izlemiyecem.:)
      Valla genelleme için birazdan fazla manga okumak gerekiyor tabi ki.:)Böyle bir konu üzerine bloğ açmak için belirli bir manga birikimin olması ve güncel mangaları takip etmek önemli.Bende elimden geldikçe bunları yapmaya çalışıyorum.^-^
      Listeye eklenen mangalar için üzgünüm inş. hepsi Türkçeye çevrilir ve rahatça okursun.:)
      4. klasik benimde çok sevdiğim klişedir.Özellikle Yamamotonun mangalarında fazlasıyla var bu konu.2. klasik zaten zirve.İlla olacak o sahne olmazsa olmazlardan.Aslında Onoedera bir yerde itiraf ediyor sevdiğini yağmurdan duyulmuyor.Bakalım onunda sonunu göreceğiz yakında gibi.
      Kuroneko Kareshi no Afurekata bitti gerçekten.Güzeldi.Büyük ihtimal çevrilecek ve editini biz yapacağız gibi.Bakalım ama bundan önce Kagaminin abisinin hikayesi var.Önce o gelir muhtemelen.^-^O da güzeldi. Sakyo cidden hot çizse de belirli bir aşk hikayesi seni bağlıyor. Haftaya da inş. devam edeceğim aslında bu konu çoktandır aklımdaydı ama yazmak şimdiye kısmet oldu.Sana da iyi haftalar.^-^

      Sil
  2. Hahah, güzel konu. Zaten genel olarak seçtiğin konu başlıklarına hayranım. :) Gerçekten ilginç şeyler seçmeyi ustalıkla başarabiliyorsun, tebrikler.
    Evet, klişeler bir noktadan sonra bayabiliyor ama bir yandan da, klişeleşmelerinin nedeni buna değer olmaları neticede. Yani onlardan vazgeçemediğimiz için klişeleşiyorlar. Ayrıca artık bıktırmış bir klişenin bile, usta bir mangakanın ellerinde benzersiz bir şeye dönüşebileceği taraftarıyım ben. ^^
    Hm, merak ettim de benim en sevdiğim yaoi klişesi hangisi acaba? Bu yazıda geçenlerden hiçbiri değil, onu biliyorum ama. Belki sorumun cevabını, yazının devamında keşfederim! Eh,sabırsızlıkla bekliyorum öyleyse.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:)Değişik konulara odaklanmam lazım gibi hissediyorum ve onları bulup çıkarmaya çalışıyorum.Diğer türlü bir mangayı yazsam içime çok sinmiyor.:)
      Klişelerde benim sevdiğim konulardan biri olduğundan yazayım dedim.Dediğin gibi onlarsız da olmuyor cidden.
      Sevdiğiniz klişeyi bulacak mıyım bilmem.Ama eğer 2. haftada yazacaklarımdan biri değilse merak ederim.Neydi diye.Eğer bulursanız yazarsanız sevinirim.:)

      Sil
  3. Elinize sağlık yazı için, farklı bir konu olmuş bu hafta gene 
    Seviyor muyum acaba bu his de neyin nesi, ama ben erkeğim bu nasıl olur klişesi, sevdiğine zorbalık eden seme tipi, hep bir yerlerden kalkıp gelen abi-kuzenler bilimum akraba ve nedense hep çiftimize engel olurlar, huzur kaçırırlar bir sekilde. Bu da klişe sayılr mı bilemiyorum ama uke'sinin ettiği sevimli bir laf sonrası yüzünü diğer tarafa çevirip kızaran içten içe de ‘bilerek mi yapıyor bunu bana’ diyen seme tipini çok seviyorum ^-^
    Tren meselesi ne yaıl ki gerçekten var. Erkek boyutunu bilemeyeceğim gerçi ama sırf taciz olaylarının önüne geçmek için, belli saatten sonra vagonların biri sadece kadın yolculara ayrılıyormuş.
    Hahah Onodera gidip bir sandalye çekseydi Takano'yla tanışamayacakı filan. Bambaşka bir hayat sürerdi belki de. Steins Gate tarzı bilimkurguya bağlayabiliriz oradan :D
    Seme öğrenci uke ö gretmen mangalarını sevemiyorum nedense..Tam tersi olsa daha güzel olabilirdi ama :D . Sen koskoca öğretmensin öğrencin nasıl zorbalık yapıp seninle uğraşabilir yani. Kafamdaki öğretmen tipine ters galiba..
    Mangalardaki kızlar ukelere az cektirmiyor değil gerçekten.. Neyseki dediğiniz gibi çoğu mangada fazla başa bela olmuyorlar ya da sememiz ukesine sadakatiyle onları def ediyor *-*
    Kuroneko da bitti ya.. :'( Mutlu sonla biteceğini bilse de insan yine de bozuşmalarına üzülüyor.. Yanlış hatırlamıyorsam eğer cd draması da olacakmış çıksın bir de onunla tekrar okuyacağım ^-^
    Willjace nereden geliyor merak ediyorum ben de, hep bir anime karakteri filandır diye düşünmüştüm, öğrendik artık :) Hangi kitaplardı acaba bahsettiğiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:)Bu haftada değişikliğin dibine vurayım dedim.^-^
      Vayy güzel klişeler yazmışsın.Ben de yazdıklarını çok severim.Ama içlerinden en çok ben erkeğim ne oluyor tarzındaki klişeyi sevdim.:)
      Tatlı bir laf sonrası yüzünü çeviren seme değince aklıma hemen Hontodaki Ueda geldi.Akim ne dese içinden ayy çok tatlı veya ateş bastı şeklinde söylenmeleri falan oluyor.^-^
      Steins Gate'ye başladım bir türlü zaman bulup bitiremedim.Zaman makinesi olayı falan vardı dimi.Devamı güzel izle diye tavsiye eder misin acaba.Eğer güzelse onu izlemek için zaman açayım kendime.
      Aslında öğrenci seme olunca güzel oluyor.Sanrım sen zorbalık kısmını sevmiyorsun.O işin tuzu biberi yaaa.Güzel mangalar çıkıyor yani.:)
      Ahh o kızlar yok mu illa biri aşkını ilan edecek.Yada aşk mektubu verecek.Bazende ukenin eline sıkıştırıyorlar mektubu sen ver diye.Bak işte.Neyse seviyoruz böyle mangaları da.Rakip bir kız olunca daha zevkli okuması.Nasılsa her türlü ukemizi seçiyor.Ama bazende İmagese örneği gibi dramlar çıkıyor.Zaten bu sayede aklımızda yer ediyor yaaa.:)
      Eveeet cd dramasını çıkacak beklemekteyiz artık.Ne zaman düşerse anında indireceğiz bakalım.
      Willjace Cassandra Clare Ölümcül Oyuncaklar Serisinden Jace ve aynı yazardan Cehennem Makineleri serisinden de Will gelmekte.İkisi de seriler halinde jaceli olan 6 seri willli olan da 3 seri.Hepsi benim kitaplığımda duruyor.Fantastik tarzda yazılmış.Lise yıllarımda okuduğum kitaplardı.Gerçi o zamanlarda cinayet romanları okurdum ama arada böyle fantastik tarzda okuduğumda olurdu.O zamanlar güzeldi diyorum çünkü bir seri 6 kitaptan oluşunca sıkmaya başlıyor bence 3 kitapta bitirmeliydi konuyu.Uzattı gibime geliyor.3. serilik olan kitapta ise sonu neyse spoiler olmasın şimdi.o zamanlar şahane gelen kitapların yaşın ilerleyince aslında o kadarda şahane olmadıklarını görüyorsun.Sanırım bir çok kitap okumanın verdiği hangi yazar nasıl tarzda yazıyor kitlelerini nasıl belirlemişler hangi konular hakkında yazıyorlar şeklinde öngörün oluyor.Şimdi gençler okusun tarzında takılıyorum.Yaşlandım sanırım.Yada ruhum yaşlandı ne diyeyim.:)

      Sil
    2. Honto'daki Ueno da öyle değil mi, geçen gün Ameiro'ya da yeni bölüm geldi oradaki Kurosaki de Onoe konuşurken öyle yapıyordu :) Çok sevimliler ya.. *-*
      Steisn Gate’i bitirmediyseniz kesinlikle öneririm hem de öyle böyle değil. İnanılmaz derecede güzel bir animedir benim için, tekrar izlemişliğim vardır. Başlarda biraz daha yavaş gidiyor ama biraz ortalara hele son bölümlere gelin o kurguya hayran olmamak elde değil. Fazla uzatmayayım izlerseniz anlarsınız zaten laf sevdiğim animelerden hele Steins Gate’dan açılınca çenem düşüyor biraz : )
      Ahh evet bir de gidip semenin eilne sııştırmıyorlar mı mektubu.. Gel de deli olma. Seme’ler hep sadakatli çıkıyor yaoilarde onu çok seviyorum, arada Imagaase gibi yaşanan dramlar da var orası ayrı tabi. En acı çeken ukelerden :’(
      Evet, bir zamanlar zevkle okunan kitaplar üstünden belli zaman geçince o kadar da güzel gelmiyor insana. Farklı bir bakış açısı kazanılmış olduğundan belki. O zamanlar güzel geliyor o konular ya da anlatım tarzları. Çok kitap okuduktan sonra farklı tarzlar anlatımlar görüyor insan. Artık eskisi gibi her kitabı okuyamıyorum mesela, daha seçici olmuşum sanırım. Yaşlılıkla ilgili değil bence yani :)

      Sil