Heart o Nusumu no wa Dare da
Tateno Makoto'dan güzel bir aksiyon-yaoi
Öncelikle uzun süre post girmediğim için kusura bakmayın demekle başlamalıyım sanırım. Nedenine gelirsek uzun süren hastalıklarım diyebilirim. Diş ağrılarımın kulağıma vurması , bunun sonucunda ayağa kaldıramayan baş dönmeleri , kansızlıktan dolayı halsizlik vs. tabi bunun sonucunda kanal tedavisine mağruz kalacak bir diş ve 6 ay kullanmam için verilen kan hapları...
Tabi bunların sizi ilgilendireceğini pek sanmıyorum ama olsun yokluğumun yanlış anlaşılmasını pek istemem. Şimdi nerede kalmıştık diye bakarsam Honto Yajuu'nun yazılacak 3 bölümü ve Kimi ga Koi ni Oboreru'un devamı emin olun yazılacak ama şimdi değil. Size eskiden okuduğum güzel bir manga daha tanıtmak istiyorum. Maalesef Türkçesi ve İngilizcenin de son bölümü mevcut değil ama buna rağmen son bölümün rawını bulduğum için Japoncadan vereceğim. Tabi yine anladığım kadarıyla çünkü daha önce verdiğim İngilizce mangayı (Sukitte Iwasete?) Yamamoto yazmıştı. Daha anlaşılır bir dil kullandığını söylemiştim.Zira bu mangayı Tateno Makoto yazdığı için aynı şeyi diyemeyeceğim.
Mangamızın konusu;
Başlıkta da belirtiğim gibi Kaitou Jeanne izleyen herkesin bildiği bir hikaye. Polis kuvvetlerinden bir dedektif ve çalmadan önce kart yerine e-mail atan bir hırsız. Hırsızımız çalmadığı vakitlerde bir cafe işletmekte ve buranın devamlı müşterisi de bizim dedektifimiz.
Dikkat!!Bundan sonrası mangayı okumayan için spoiler içerir.
Mangamız ilk sayfadan hırsızımızın görülmesiyle başlıyor. Dedektifimizin onu elinden kaçırıp dert yanmasıyla devam ediyor. Burada dikkat çeken nokta cafe de ki kişiyle hırsız aynı olduğu halde sadece kıyafet ve saçtaki değişimden onu tanıyamamaları. (biraz zorlamamı olmuş demedim değil ama...) çizere saygımdan bu konuyu fazla deşmemeliyim sanırım. Sonrasında dedektif Torimaru ve yardımcısı olayı değerlendirmek için cafe de olurlar. Gelen ihbar üzerine giderler ellerinden yine hırsızımız olan Akira kurtulur. Hırsızımızın para ihtiyaç duyması gibi bir durum söz konusu değil çünkü kendisi gayet zengin biri. Zaten çaldığı şeylerde pekte önemli şeyler değil.
Akira her zaman çalmadan önce belirli ip uçları vererek polisimize e-mail atar. Bunu neden yaptığını yetersiz ingilizcemle anlamasam da okuyan sizin çözeceğinize eminim. Çalacağı şey bu seferlik değerli bir düğme. İp uçlarını çözen Torimaru suç üstü hırsızımızı basar. Bizim zeki Akira düğmeyi ağzına atar ve polisimizi öper. Tabi herkesin şok geçirmemesi içten bile değil. Bu şoktan faydalanan Akira kendini camdan atar ve kaçmayı başarır. Cafeye gelip olanları anlatması ve bu durumdan çokca nefret ettiğini söylemesi üzerine Akiranın bir kahve veriş şekli var görülmeye değer cidden. 2 bölüm yine e-mailin gelmesiyle başlıyor. Bu sefer bir resimle alakalı. Bunun üzerine bilgi toplayan Torimaru geri dönüşünde Akiraya rastlar ve Magazadaki resme bakan cafecimizle sohbete koyulur. Değişik bilgiler öğrenen polisimiz şifreyi çözer ve yine Akirayı hırsızken basar.Bu sefer yanında ip getiren polisimiz kement atarak Akirayı yakalar. Tam bu sırada yaklaşan ikilimizi bir süpriz beklemektedir.(biraz daha geç gelseydin demekten kendimizi alamıyoruz tabi)Akiramız bu yakalanma durumundan hizmetçilerinden birisi sayesinde kurtulur.
Evet yine siyah saçlı karakter sevgimin harekete geçtiği durumla karşı karşıyayız. Zira ileride bu hizmetçiyle olsun Akiramız diye içimden geçirmedim dersem yalan olur. Devamında yine kendilerini cafede görüyoruz ve yine olaylar hakkında kötü yorumda bulununca Torimaru Akiranın kızgınlığıyla baş başa kalıyor.3 bölüm hırsızımın bütün bunları büyük babası yüzünden yapmasının açıklanmasıyla başlıyor. cafede bıraktığımız Torimaru'nun kafası cidden karışmış durumda.Tam bu esnada Akiramızın hizmetçisiyle (normal halinde) konuşurken görüyor. İçinden fışkıran kıskançlık duygusuna kendisi bile şarırmakta değim yerindeyse. Bu konuyu kapatıp işine odaklanıyor ve hırsızımızın şifresini çözüp yine olay yerinde basıyor.(bir yakalayamadı gitti zaten) O sırada yakışıklı hizmetçide olaya karışıyor ama Torimaru yine ip atıp ellerini yakalıyor. Akira elindeki kolyeyi vererek diğerine gitmesini söylüyor.
Devamında resimde de görüldüğü üzerine bir kiss vakası var. Ama kafaya yenilen bir darbeyle noktalanıyor.(Naptın Torimaru yaaa tamda yakalamışken.)Sonrasında fırçasını yiyor tabi ama cafede Akiranın gözleri önünde. Senpaisinin ''you really fell in love you jerk'' demesine her ne kadar hayır değilim diye cevap verse de o sırada masaya çayın konulmasıyla konu kapanıyor. Akiramız bu sefer yüzünde kızarıklarla bunun bir hediye olduğunu söylüyor.(bu sahnelere özellikle çok bittim yaa kızgınken kahve vermesi sevinirken kahve vermesi arasındaki farkları o çizimleri postun en sonunda vermeye karar verdim. Koyduğum resimlerde pek komedi gibi durmasa da aslında cidden çok komik çizimler var ben biraz can alıcı noktaları verdiğim için öğle durmuyor olabilir. Ama okuyunca anlayacaksınız eminim.)
Yeni bölümümüz Torimaru'nun hastanelik olmasıyla devam ediyor tabi kendi hatası olduğunu da eklemeliyiz.Bunun sonucu cafeci Akiramız elinde çiçeklerle hastanede onu ziyaret eder.Burada tam kendisinin hırsız olduğunu söyleyecekken yardımcısı elinde güllerle içeri girer(dalar yani) Konuşma yarıda kalır ve Akiramız müsade isteyip kalkar. Sonrasında yine hırsız Akira bu sefer broş çalmaya kalkar. Hizmetçisi sayesinde başarıyla diğer polislerden kaçarlar. Hırsız haliyle hastaneye gider. Torimaru'yu öper bir süre konuşmadan sonra akiramız eldivenleri çırarır ve bu bir rüyamı yoksa diyen Torimaruya evet bu rüya maksatın da elini geçirir.Bu bölümün devamı bilindik sahneler işte.Devamı ise çetin zira bileğinde iki tane ben mevcut. Cafeci haliyle kahve verirken Torimaru bunu fark eder ve to be continued. Tabi çeviri için dediğim gibi bizi en heyecanlı yerde bırakıp son bölümün çevrisi daha ingilizce olarak gelmedi. Bu beni durdurur mu tabi ki hayır. Hemen derin araştırmalarım sonucu orjinal Japonca hali ile rawını buldum. İngilizceden bile zor anlayan benim japoncayla mücadelem görmeye değerdi (it's a joke) Sadece resimlerine bakmakla yetindim ve de hikayeyi az buçuk çözmeye çalıştım. Anladığım kadarı ile bizim memur onun hırsız olduğunu çözer ve bu konuyu konuşmak için Akirayı arar.
Akiramızın gözlüğünü silme bahanesiyle alan memurumuzun artık şüphesi kalmaz. O cidden hırsızdır. Burada neden hırsız olduğunu söylemedi bilmiyorum ama yine bir suç üstü yakalama durumumuz var.(bitmedi gitti şu sahneler.)Devamında nedenleriyle açıklama istediği bariz ama evin yaşlı kahyası tarafından vurularak uyutulur. Kişisel telefonuna bir mesaj gelir. Sanırım bekliyorum seni tarzı ve Torimaru malikaneye gider. Akira boynuna sarılır ve mutlu son. Nasıldı demeyin gerçekten de japoncam olsa açıklardım. Ne konuşuldu nasıl oldu, bilmiyorum ama nitekim mutlu sonla bitti. Bu manga en çok aksiyon-yaoi türünde olduğu için dikkatimi çekmişti. Kamikaze kaitou jeanne animesini de çok severdim zaten biraz onunla bağdaştığını hissettim. İşin içinde bir de komedi olunca tadından yenmedi zaten. Heterophobia'nın çeviri listesine en kısa zamanda alması dileğiyle. Bu mangayı okuyun derim gerçekten pişman olmazsınız.
5. bölümün ve ekstrasının İngilizcesi çıkmış. Görmüşsündür kesin gerçi ama haber vermeden duramadım :)
YanıtlaSil