Animede Eleştiriler
Bazı durumlar yüzünden şu anda sinir harbi geçirsem bile bu yazıyı yazmaya koyuldum hadi bakalım. Ekstra olarak bu gün cuma ve saatte şu an 17:56. Yani hem sinirliyim hem ne yazacağım onu bilmiyorum hem de saat bu saat. Aslında bir manga tanıtayım uzun zamandır tanıtım yapmadım diyorum ama yine toplu bir şeyler vereceğim sanırım. Hem bir mangayı anlatınca kendimi kötü hissetmeye başladım. Neden acaba bilmiyorum.
Zaten şurada 1 hafta sonra blogumun 2. yılı doluyor onun yazısına hazırlanmalıyım ama elde hiçbir yok. Artı 2. yıl yazımdan sonraki 2 hafta sonra 100. yazımı vereceğim sanırım. Oooooo şubat ayı bayağı olaylı geçecek gördüğünüz üzere.
Pekala öncelikle bildiğiniz gibi Süper loversın 2 sezonunun animesiyle başlayalım.
Öncelikle bazı beli başlı eleştirilerim olacak sezona dair. Çok bilir kişi değilim ama deneyelim bakalım.
Açılışla başlarsak eğer çok klasik bulduğumu söylemelim. Yani Kadokawa Shoten imzalı yapımlara da sıkça karşımıza çıkan bir başlangıç olmuş. Bir Junjuo başlangıcıyla aynı ilerleyişte. Yani bu tarzı değiştirmenin vakti gelmedi mi acaba diye düşünmeden edemiyorum. Tasarım ekibinde bir parça değişikliğe gidilse daha mı iyi olur diye düşünmeye başladım artık. Yazıların gelişi, birinin üsten aşağına doğru atlayışı falan biz bunları hep gördük zaten.
Şimdi önce Junjuo'dan sonra bu animenin açılışını izlerseniz ne kadar benzediklerine şahit olabilirsiniz. Aynı ekipten çıktıkları acayip belli oluyor yani. Marjinal fikirlerini bekliyorum Kadokawa'nın artık.
En beğendiğim açılışı sorarsanız eğer bana kesinlikle Okane Ga Nai yanıtını alırdınız. Yine tahmin etmiştim suratı yaptığınızı görür gibiyim. Ama ciddi manada bir animenin açılışı bu kadar da mangasıyla konusuyla falan ultra uyumlu olur mu? Oluyormuş demek ki. Zaten ilk izlemeye başladığımda açılış beni cezbetti. Tamamiyle yakuzalık akıyor başlangıçta. İşte dedim bir yakuza animesinin olması gereken elementleri toplanmış dedim.
Ihımm neyse biz ona dalarsak çıkamayız. Süper lovers diyordum dimi. 2. olarak animeyi bölen sahnenin durgun ortamda olup kenarlardan giren efeckler. Geçen sezon çok yoktu bunlardan. Şimdi ise sürekli olarak türemiş sanki. Her bölümde görüyoruz neredeyse. Özellikle son gelen 3. bölüm bu efecklerden geçilmiyordu yahuu. Bir nevi bir mangayı nasıl sığdırırız animeye taktikleri gibi bir şey. Durağan bölümleri çok fazla vardı kısacası. 3 Haru halen ne istediğini bilemiyor ve etraftakiler de anlatmaktan çekinip kendin bul tarzında davranıyor. Gerçi bu anime ile değil manga ile alakalı ama olsun.
Yaa sen eskiden host olan bir adamdın. Ren sana resmen kur yapıyor sen hala avanaklıktasın yaaa. Öpmeye gelince öpüyorsun ama sevgili olma kavramını mı bilmiyorsun..... Mangaka yeme bizi şimdi. Ren aşkından geberdi resmen. Sen ise hala ilerisini düşünmemekte ısrarcısın. Çocuk sana bir adım değil 1000 adım geldi yaa. Hatta koşarak geldi ben öyle diyim. Neyse en kısa sürede anlar zannımca. Bunun dışında her zaman ki Loverstı yani. Değişen bir şey yok. Her olumsuzluğa rağmen biz yine yeni bölümlerini merakla bekliyor olacağız. Hem zaten şurada kaç anime var ki yaoi veya shonen ai olan. Eldekilerle idare edeceğiz artık ne yapalım.^-^
Madem animeden gittim favorilerim arasında olan Spiritpact'ten bahsedeyim. (gerçi önceden yazdım ama olsun severim kendilerini.:) Geçen bölüm acayip güldüm ve eğlendim açıkçası. Hele düşmanla aynı fikirde olmak nedir yaaa. Ayrıca yakınlaşmalar başladı bile ikilimiz arsında. İkisininde kızarması ve sondaki o demek yardımımı istedin haa ben bundan sonra kesinlikle duyacağım tarzı konuşmalar.
Onda önce geçen erkekte olsan dokununca heyecanlanıyorum tarzı konuşmalar. Kısacası süper ötesi bir bölüm ve merakla beklenilen yeni bölüm şeklinde ilişkimiz devam ediyor bu anime ile. Zaten seiyuu ile ilgili övgülerim başka bir yazımda vardı. Ona şimdi değinmeyeceğim lakin yine rahat duramadım ve sen nasıl mükemmel bir sese sahipsin yaaaa diye söyleniyorum. Bu animeyle ilgili diğer anım ise liseye giden kız kardeşime gösterdim animeyi ama şöyle üsten ve komik yerleri. Sadece ya şu seiyuunun sesi mükemmel değil mi diye kendime yandaş arıyorum. İlk dediği ne kadar çirkin bir ses oldu. Meğerse You Keika'yı kız sanmış da ondan öyle demiş. Başta dememiştim karakter erkek falan diye. Tabi aaaa gerçekten mi bende izleyeyim o zaman değince hopp dedim orada dur.sana yasak dedim. Nitekim kimsenin yaoi ile ilgilendiğimizi bilmesini istemem. Zaten blogumu da ikide bir soruyor bende okuyayım adres ver diye ama vermiyorum.:)
Neyse sinirlerim biraz yatışmışken yine tavan yaptığı için burada bırakıyorum. Ailevi durumlar var ondan sinirliyim aklınıza bir şey gelmesin yani. O yüzden manga bile önermeden kısa kesiyorum izninizle. Artık 2. yıl yazımda uzun uzun yazarım bir şeyler zannımca.Size iyi haftalar dilerim.
Not: Blogumu vermediğim geçen gün hayatımda yaşadığım en kötü günler sıralamasında ilk 3'e giriyor sanırım. Acayip hadi artık bitte kurtulalım diye dua ettiğim bir gün oldu. O yüzden bu güne kaldı vermek.Kısa ama etkili bir anime yorumu yazısı gibi olmuş.İdare edin lütfen.^-^