Klasik Yaoi Manga Sahneleri 3

Klişeler 3

Klasikler serisinden devam serisiyle karşınızdayım.Daha önce okumayanlar için 1  yazıyı buradan ve 2. yazıyı da şuradan okumanızı tavsiye ederim. Koi Nanka Shitakunai'nin devam serisinden önce bu yazıyı almak istedim.(İlla araya bir şey alacağım yoksa çatarım.:)

Ayrıca klasik 3 yazısı başıma bela olmadan yazmam iyi olur.Zira sonra o yazma havasını kaybedebilirim.^-^

Koitomo 

9. Sanırım bir erkeğe aşığım ama diğer erkeklerden çok da haz etmiyorum klasiği:

Evet klasik 3. deki ilk maddemiz böyle temelden gelsin istedim.Olay aynen dediğim gibi.Bir erkek olarak başka bir erkeğe gönlü düşen kişinin kendini sorgulama süreci kısacası.Yani kısaca benim psikolojim bozuk K-kuna karşı sanırım bir şeyler hissediyorum doktor yardım edin demek yok.Anında kendi teşhisini koyan abimiz kendi kendine bir iç geçirmesinden sonra anında karar veriyor.Çok fazla red eden bir manga karakteri görmedim açıkçası. Hepsi anında kabulün eşiğine gelip aşklarını bir süre sonra itiraf ediyor. Orası öyle ama bir de acaba diyen tipler var.İşte onlar ben zaten bir erkeğe aşığım ama bu beni şey yapar mı cinsinden davrananlar.Kısaca tüm erkeklere karşı böyle olmadıklarını anlamaları için deney bağında gidip başkalarına sarılan o şeker karakterlerden bahsediyorum. Açıkça seviyorum onlarıda. Kendi kendine vicdan yapıp neden böyle oldu ki şimdiye bağlıyorlar anında. Ahhh canlarım.O yolları aşın ve kendinize gelin deyip sıradaki klasiğe geçiyorum.

Koi Nanka Shitakunai İtsuki Kaname'den

Biz kardeşiz olur mu öyle şey...

İtsuki Kaname'yi severim cidden. İnterval mangası en favorim olan mangadır.Şimdi neden bahsediyorsun derseniz bu gün Kaname'den yine çok sevdiğim bir mangayı ele almaya karar verdim.Aslında bu mangada ilk dikkat çeken kapak resmiydi diyebilirim.Yani siyah saçlara baksanıza.Bu mangadan kesinlikle güzel bir şey çıkar diye düşündüm kısacası.(ahh şu siyah saç takıntım yok mu:)

Ihımmm konuyu daha baştan dağıtmayalım.Bu manga üvey kardeşlerin arasındaki aşkı konu alıyor dersem kafanızda hemen sahne belirmeye başlar sanırım.

Tsukimura Kei'nin hikayesi ve İtsuki Kaname'nin çizimleriyle müthiş bir manga daha sizlerle kısacası.^-^

Yuuto o gün annesiyle birlikte kafede yeni babası olacak kişiyi bekler.Bu durum canını çok sıkmaz nitekim annesi mutlu olsun tavırlarındandır.İçeriye hem babası hem de yeni üvey abisi girer. Yuuto içinden vay diye geçirir.(bizde bizde:)Gerçekten yakışıklı bir abiye sahip olmuştur. Ruusei-kun ise Yuuto'ya hadi onları yalnız bırakalım der ve ikilimiz dışarı çıkar.

Kendisinden 6 yaş büyük olan Ruusei-kun dışarı çıkarken Yuuto'nun elini tutar.O gerçekten çok cool şeklinde düşünceler Yuuto'nun aklında dolanır.(daha başlangıçtan başlıyoruz hadi bakalım.)

Böylelikle anne ve yeni babası ve yeni yakışıklı abisiyle aynı evde yaşamaya başlanır. Yuuto Ruusei-kunla çok iyi anlaşır.Onunla sarılırlar şakalaşırlar.Oyun oynarlar. Yuuto için ideal abidir resmen.(taaki o güne kadar böylede korku filmi gibi oldu ama neyse:)

Son durumlar

Neler oluyor!!!

Evet başlığı görüp biraz endişelenmiş olabilirsiniz.Normalde bu gün klasik yazımın 3. gelecekken birden ne oluyora bağlamamın nedenini yazayım o zaman.

Öncelikle bu kadar yazı için de hiç kendimden bahsetmediğimin farkındayım.Hatta bahsedeceğim dediğim 1. yılda bile bahsetmemişim.

Tamam bu sefer biraz biraz bahsetsem sorun olmaz sanırım.Öyle liseli falan değilim.Hatta üniversiteyi de bitirdim ve çoktan çalışma hayatına geçiş yapmış biriyim.Aslında bundan 3-4 yıl önce çok tempolu olarak staj ve yardımcılık dönemleri geçirdim. Haaa bu arada modesitlik yapıyordum o sırada.Neyse modelistlik serüvenim bana yetmeyince ve çalıştığım yer patronların uyuşukluğuyla kapanınca alan değiştirip grafikerlik kursuna gittim.Tabi bu 1 yıl boyunca ki evde olduğum sırada açmıştım bu blogu evde takılıp manga okuyup bilgisayar başında geçirdim günlerimi. 6 ay kadar hafta sonra kursa gittim.Evde rahat rahat takılırken ee artık çalış diye dürtülüyorum bu sırada.Tabi yavaştan iş arayışlarına giriştim.Görüşme yapılıp biz sizi ararızlar oldu.Deneyimli grafikerliğe baş vurmuyorum.Hepsi yardımcı tarzında olanlar.Çünkü ne kadar donanımlı bir kurs görseniz de iş yaşantısının 10 biri bile olmadığından bu tarzda bir şeyler bakıyorum.Nitekim ramazanı evde huzurlu ve sağlıklı geçirmek varken ben tut iş bul.Evet sonunda bir yere başladım.Hemde muhasebe ve grafikerliği de içeren bir yere girdim.Nitekim üniversitede işletme okuyup (uzaktan eğitim) bu sırada modelistlik yapıp devamında grafikerlik ve muhasebeyle noktayı koyuyorum sanırım.

Biraz karışık iş geçmişim olduğu doğru.Şimdi bütün bunları bize niye yazıyorsun diye sorabilirsiniz.İşin aslı şu anda bir işe başlayıp ayak uydurma aşamasında olduğumu yazmak.Şu an orucunda verdiği kırılganlıkla bu çok mümkün olmuyor gibi.

Neyse yine işin aslı biraz endişelendiniz sanırım.Muhahahahaha. Yok yok son yazım falan değil. Sadece işe girdiğim için ve şu sıralar oruç olduğum için henüz vücudum buna endesklenmedi. Bu yüzden yazılar pazar gününe sarkabilir ve biraz kısa olabilir bunu haber vermek istemiştim.

Klişeler 2

Mangadaki Klasikler 2

Evet klişeler diyarına yeniden hoş geldiniz.Nedir bu klişe diye merak edenlerin 1. bölüme buradan bakmaları rica olunur.

İşte yaoi manganın kendimce klasikleşmiş klişeleri bölüm 2;

Koisuru Boukun

5.Bir erkek bana aşkını ilan etti ama yüz bulamadı daha sonra da beni takmıyor endişeliyim klasiği;

İlk açılış buradan gelsin istedim zira bu durum mangalar da var olan klişelerden.Öncelikle sememiz bir güzel itirafını yapmış ukemizle ilgili olduğunu acıkça dile getirmiştir. Gel gör ki o bu şu baskısı aman öyle şey olur mu baskısı ve sen ne çeşit bir hastasında bana aşkını ilan ediyorsun baskısıyla bu itirafı kesinlikle reddeden ukemiz daha sonrasında amalara bağlayarak benimle neden ilgilenmiyoruma geçiş yapar. Durum bundan ibaret yani.Evdeki bulgurdan veya hangi bakliyatsa ondan olma durumu söz konusu.Sen beğenme reddet kalbini kır semenin ardından semede biraz yüz vermeyince neden böyle oldu diye için içini kemirsin.Adama sorarlar daha önce neredeydin diye.Nitekim iyi yürekli sememiz bu kıskançlık krizini sezip bunu bir fırsata dönüştürmesini bilir. Ve ukemizi kendine bağlar.Tabi bizde ukemizin içinden geçen cümleleriyle mest oluruz bu sırada.Benimle ilgilenmiyor ama bu durum neden kafamı kurcalıyor tarzında bir düşünce sistemi olayı var bu mevzuda.(Koisurudaki olay böyle başlayıp bana neden dokunmuyora kadar gidiyor düşünün artık:)

He Is Beautiful

6.İçki masasından kalkıldığında ukemizi semenin eve bırakması klasiği;

Cacann yine sıkça rastlanan bir klasikle devam edeceğim.Nedir bu semelerin eve sarhoş olan ukeleri götürme derdi. Yaa evlerini onunkine mi çok yakın. Ya da başka bir arkadaşı evine bıraksa olmaz mı bilmiyorum lakin illa o sarhoşu evine seme bırakacak.Zaten neden hep uke sarhoş olur oda belli değil. Ukelik özelliklerinden olan daha zayıf ve kırılgan olma özelliği içki masasında dayanıklığı da içeriyor mu? Ya adamın sünger gibi bir ciğeri varsa.Ama yok illa sarhoş olan uke olacak.Bir tane manga var mı ki seme sarhoş olsun da ukemiz onu evine bıraksın.Zaten bu sarhoş olup eve bırakıldıktan sonraki mevzu hep aynı.Biri de rahat bırakayım uyusun demiyor maşallah.

Nedir bu içkisine ilaç atılmış tarzındaki sarhoşluk muhabbeti anlamıyorum.Nitekim biz zaten tamam olay bitmiştir deyip yolumuza bakıyoruz böyle bir sahne görünce.